Ay doluyor, gerçekleri aydınlatmaya doğru. Yılın en soğuk ve son dolun’ayı. Koca bir yıl biterken, zihin ve kalp bizden son bir karar bekliyor. Tüm yıl aydınlanıyor gözümüzün önünde. Kimler bize iyi geldi? Kimler prangamızdı? Hangi iş, arkadaş, yer ruhumuza yaramadı? Elimizi ısıtmayan, kalbimizi sıcaklığıyla doldurmayan o kişi neden yaşamımızda? Neyi bile isteye sürdürüyoruz?
Yeni yıla doğru ilerlerken artık görmekten kaçamayacağımız gerçeklikle zihnimiz susmuyor. Yaz! Diyor. Hayatında nelerden memnunsun ve aslında neyi isterdin? Venüs – plüto yıkıp yeniden yapılandıracağı değer duygusu ile yaşamımızdan pek çok şeyi çıkartacak. Aldığımız verdiğimiz değeri sorgulayacağız. Böylece, yeni deneyimlere doğru ilerlerken yaşam, hayat da bize tam da ihtiyacımız olan aşkı, işi, kişiyi ve yaşam alanını getirecek. Dilediğimiz ve hayal ettiğimiz değil elbette, bizim kendimizi gerçekleştirip olgunlaşmamız, kendimizi bulmamız, ruhumuz için gerekeni.
Ben- biz dengesini kurmamızı isteyen yaşam, bu dönemde ‘kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma’ derken, gözden geçirdiğimiz ilişkilerimizde adaleti vurgulayacak.
Bahaneler değil, gerçekler konuşulur ve konuşulması istenirken, kendimizi kandırmayalım ve asparagas haberlere karşı da temkinli olalım.
Bu ay bizlere diyor ki; dile yeni yıldan ne dilersen! Ancak sadece dilemek yetmez; onu istediğini belli et, onun için çalış, çabala, gerçekten istediğini bana göster. Yaşamını düzenle, sana yaramayanı hayatından çıkartacak, konfor alanından çıkacak cesaretin olsun. Hayatındaki büyük resme bak, doğru renkleri kullanıyor musun?
Ve tutulduğunda Güneş bir 26 Aralık sabahı, belki en güzel tabloya sahip olamayacağız ama hangi resmi kimlerle çizeceğimizi biliyor olacağız.