Merhaba yeryüzü sakinleri,
Bugünden itibaren bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu yolda, yeni deneyimler öğrenecek, düşecek, kalkacak, eyleme geçecek, bazen yorulacak, bazen heyecanlanacağız. Ayın büyüyen ışığı ile yolculuğumuzdaki isteklerimiz, enerjimiz, ihtiyacımız olanlar büyüyerek aydınlanacak. Yolun sonunda yani önümüzdeki yıl bugünlerde geldiğimiz yer, yine evimiz, yani kendimiz olacağız. Kendimize doğru ilerlediğimiz bu yolculuk ilk değil, her yıl Koç enerjisinde başlayan Yeniay’lar, bir tohumun toprağa atılması gibidir. Ruhsal bir yılımız sonlanırken, yeni bir başlangıç yapmanın telaşı içindeyiz.
Ama nasıl ve neye başlayacağız?
12 Nisan Pazartesi günü 05:31’de (tr) etkisi 14 gün boyunca devam edecek bir Yeniay meydana gelecek.
Bu enerji, ilklerin enerjisidir ve ilk olan bir şeyde; tecrübe, geçmiş, aidiyet, olgunluk yoktur. İçimizde her şeyi yapabileceğimize dair inanç, yeninin heyecanı, sabırsızlık, cesaret ve çocuksu bir enerji olacaktır. Bir küçük kıvılcımı bir ormana bıraktığınızda sınırsızca yayılır. Ateş elementindeki bu Yeniay’da içgüdüsel olarak engellere takılmadan sınırsızca ilerlemek isteği baskın olacaktır. Ancak zaman, hayat, yaşam sınırsız değildir. Bu yeniayda zamanın duvarları ile tanışmak, sabır ve sebat bizi isteklerimize götürecek yegane yoldur. Kolektif enerji ile uzun süredir ‘biz’ enerjisinde olan gökyüzüyle; pandemi, afetler, ekonomi, hak, hukuk derken, Yeniay soruyor; ben’liğin bütün bunların neresinde?
Kolektife hizmet etmenin şükrünü yaşadığım, hepimizin zamanının sınırsızlığı ile tanıştığı 29 yaş (satürn döngüsü) evresinde, bugünlerde Yeniay’ın getirdiği içimde durmadan dönen bir soru; 20’li yaşlarda yapmayı düşlediğim her şey ben’imle mi? Peki, sizin bu günlerde bilincinizin ve ruhunuzun ben’e sorusu nedir?
Bu süreçte durmadan; sorun, söyleyin! Merkür’ün köprü görevi gördüğü bugünlerde, isteklerimizin şifası dile dökmektir. İsteklerimizi söylemenin sihrini yaşarken, olumsuz düşünceler ve konuşmalar da kehanetin kendini gerçekleştirmesi gibi yaşamımıza dönebilir. Olumlu, isteklerimize dayalı, belki ‘yeter’ dediğimiz, belki uzun süredir zihnimizde dolaşan ne varsa, dile gelme zamanı!
Öyle ki içimizde tuttuklarımızla, isteklerimizle yüzleşme evresinde; geçmiş ama geçip gitmemiş yaralarımızı anımsayacağız. Bastırdığımız korkularımız, acılarımız, anılarımız kendini hatırlatırken, bizi kendimizden esas uzaklaştıran şeye uyanacağız. Aslında ne istediğimize, yaramızın kabuğunu keşfederek aydınlanacağız.
Buradaki ‘ben’ duygusu, bencillikten ziyade, benliği keşfetmekten ve dile getirmekten geçiyor. Yani kendimizle olan ilişkimizi tamir ediyoruz. Kendimizle olabilmenin güzelliğine, sınırlarımıza aydınlanmanın, kendi omzumuzu en çok kendimizin destekleyebileceğinin bilincine varmanın gücüyle!
AŞK
İlişkilerimizde gerçek isteklerimize aydınlandığımız bugünlerde, cesurca dile getirilen duygular oldukça destekleyici olacaktır. Ancak, bu yeniay öncesinde baskınlaşan yetersizlik ve yalnızlık hissi, bizleri daha çok kendimizle olan ilişkimizi güçlendirmeye çağırıyor. Kendini seven ve olduğu gibi kabul eden ruh, etrafına da onun sınırlarının farkında olan ve ona olduğu gibi değer verenleri çekecektir. Yalnız kalpler, yetersizlikten ötürü değil, doğru kalbi eş olarak bekliyor olmaktan geçer. Herkesi içine almayan kalp, kendi değerini bilmezse kendisini de o kalpten çıkartarak yalnızlık hissine kapılır. Oysa, doğru kişiyle birleşmenin yolu, kendini merkeze almaktan ve ne istediğini bilmekten, ihtiyaçtan değil, sevgiden buluşmaktan geçer.
Bu evrede ego savaşlarına düşmek, manipülasyon, güç oyunları, kendi gücümüze ve kendimize sahip çıkmamıza vesile olacaktır. Tatlı dil ve sakinlikle olayların üstesinden gelmek ve kendi değerlerimize sahip çıkmak sağlıklı ve sağlam bir ilişkinin anahtarı olacaktır.
TOPLUM
Bu süreçte tetiklenen 14 Aralık tutulması etkileri ile; şifa konusunda belirsizliklerin sonlanmaya doğru ilerlediği bir döngüdeyiz. Nisan sonu azalacak olan rakamlar ile kısıtlamalarla alakalı yepyeni bir evreye giriyoruz. Hayat düzenimizin oldukça değişeceği bu evrenin ardından güzel bir yaza hazırlandığımızı, bu 1 yıllık döngü sonrası da maskelerden tamamen özgürleşebileceğimizi potansiyel anlamda belirtmek isterim. Ki zaten Kasım ayına doğru demek istediğimi anlayacaksınız.
Mars’ın deklinasyon dışı hareket ettiği bu evrede; suç oranları artışı, hırsızlık, askeri konularda beklenmedik gelişmeler, kafa yaralanmaları, trafik kazaları artışı söz konusu olabilir. Ülkemiz için gizli düşmanlıkları fark edebiliriz ancak halkın nabzını oldukça yükseltecek durumlar söz konusu olabilir.
Dini konular, sağlık ve işçilerle ilgili düzenlemeler, eğitim, ticaret, sosyal medya ile ilgili önemli gelişmeler gündeme gelebilir. Gazeteciler veya medya sektörü ile ilgili tutuklamalar söz konusu olabilir.
Bu evrede; yeryüzündeki sular, deniz araçları, deniz sektörü, deniz ürünleri, içtiğimiz sular ve sıvılar, ilaçlara ekstra dikkat etmek gereklidir. Okyanus’a kıyısı olan ülkelerle ilgili önemli olaylar duyabiliriz. Boğulma tehlikesine karşı kendi sularımızda da bu evrede daha dikkatli olsak iyi olacaktır.
Ekonomi anlamında ise tüm dünya olarak hızlı gelişmeler yaşarken, sanal para ile ilgili yeni bir evreye adım atabiliriz ve bununla ilgili adım adım gelişecek açıklamalar duyabiliriz.
Yeni kanun ve yasalarla alakalı açıklamalar alınabilir.
SAĞLIK
Kilo vermek, diyet yapmak, spora başlamak için güzel bir evredeyiz. Özellikle 13 Nisan günü içsel anlamda hissettiğimiz gücü dışarıya çıkartamazsak, agresyon ve baş ağrıları yaşayabiliriz. Hava enerjisi ile dışarıya çıkmayı bekleyen enerjiyi; gelecek isteklerimiz harici, nefes egzersizleri, koşu ve yürüyüşle dışarı atmak faydalı olacaktır. Baş ağrıları, migren, vertigo, vücut sıvıları ile ilgili rahatsızlıklar bu evrede artabilir.
BURÇLAR
En çok Koç ve yükselen Koç’lar, Balıklar, Oğlak, Yengeç ve Terazi’lerin etkileri baskın yaşayacağı bu süreçte, Yay ve Aslan’lar da olumlu anlamda Yeniay enerjisinden yararlanabilirler. İkizler ve Kova burçlarının da önemli gelişmeler yaşayacağı bu evrede etkiyi daha az hissedecek olanlar Boğa, Başak, Akrep burçları olacaktır.
Sevgiyle!