Takvimler 17 Temmuz 2019’u, akrep ve yelkovan 00.38’i gösterdiğinde göklerde Ay ve Güneş karşı karşıya gelecekler, Gün, Ay’ın önüne geçerek 23.15’ten itibaren kırmızı – turuncu renklerde gözlemleyebileceğimiz parçalı AY TUTULMASI’nı meydana getirecekler.
Tutulma 21.43’te başlayacak ve 03.18’de sona erecektir. Bu tutulma öncü burçlar ve evlerde olacağından, 6 ay içerisinde etkilerini hızlıca gözlemleyebileceğiz. En çok; Oğlak, Yengeç, Koç ve Terazi burçları etkilenirken doğum haritasında 20- 25 derecede gezegen yerleşimleri bulunanlar da sert etkilenecektir.
Ay tutulmaları sonlanma enerjisidir. Hayatımızda bir devir böylece kapanacak.
GÖKTEKİ NE İSE;
*Tutulmanın Saros döngüsü 139.
*Hava elementi hiç yok ve toprak elementi baskın.
*Anın almuteni Mars.
*İlk Scout Venüs ve değer, sevgi kavramlarını vurgulamakta.
*Ay düğümleri S (Durağan) konumda.
*Ay Oğlak burcunda ve doğal evinin karşısında, 10. evde, 24 04′ derece. Wasat ile kontraparalel. Dheneb hattında.
*Güneş Yengeç burcunda ve 4. evde, 24 04′ derece. Pollux yıldızı kavuşumunda, Dziban- Procyon hattında.
*Ay’a Satürn, Plüto ve Güney ay düğümü stelyumu eşlik ederken tam karşısında Güneş, Kuzey ay düğümü ve 3. evden olsa da Venüs mevcut.
*Anın yükseleni Uranüs kavuşumunda ve boğa, yöneticisi venüs ise kuzey ay düğümünde, artık değişimin kaçınılmaz olduğunu ve yeni sistemin kuruluşunu göstermekte.
*Ay – Uranüs septile (102 51′) açısı bu dönüşümün duygusal ve psikolojik olarak bizi zorlayacağını vurgulamakta.
*Neptün ve Şiron 12. evden bizi içsel olarak kurban psikolojisine soksa da Şironun retro Merkür ve Mars ile, Neptünün Satürn ve Güneş ile olumlu açıları enerjiyi olumlu anlamda kullandığımızda dönüşümümüze yardım edeceğini gösteriyor.
*Merkür retrosu Mars ile kavuşumda ve Uranüs ile kare açısına devam ediyor.
*Jupiter sarin yıldızı ile kavuşumda, Venüs ile 150’lik açıda.
YERYÜZÜNDEKİ DE ODUR;
Bir Güneş tutulmasından sonra doğar ve bir Ay tutulması ile veda ederiz yeryüzüne. Ay, dişil enerjidir ve eril enerji onun önüne geçtiğinde duygularımız ve mantığımız çatışır. Güneş tutulması hayatımıza yepyeni bir başlangıç verecektir ama ruhumuz ve duygularımız bu duruma hazır mıdır?
Önce 2 Temmuz Güneş Tutulması ile hayat bizleri köklerimizle, bağımlılıklarımızla kadersel olarak yüzleştirecektir. Kendi isteğimizle artık bize yaramayan kişi ve yerlerden sıyrılmadığımız takdirde Ay Tutulmasıyla beraber duygusal ve ruhsal olarak onlardan bizi koparacaktır. Uranüs’ün, yani ani değişimleri yaratan ve özgürleştiren enerjinin tutulma zamanında yükselen çizgisinde (ufukta) olmasıyla değişim kaçınılmaz olarak gelecektir. Direnmeyip beşeri değil, üst akılla düşündüğümüzde bu enerjiyi yaşamımızın hayrına çevirebileceğiz.
Son zamanlarda ruhsal olarak epey yıpranmış olabiliriz, üstelik adeta ilahi sistem yanımızda değil gibi hissediyor olabiliriz. Belki iyi olmaya, dürüst olmaya uğraşıyoruz, belki de kendimize göre pek çok hak edişimiz var. Neden bir türlü işler yolunda gitmiyor? İlişkimiz bozuluyor, maddi imkanlarımız buhar olup uçuyor, işimizde haksızlığa uğruyoruz veya bir türlü iş bulamıyoruz, arkadaşlarımızın veya sevgilimizin gerçek yüzünü görüyoruz. Bunu hak edecek bir şey yapmamış olabiliriz, belki de daha iyisini hak ediyoruzdur?
Hayat artık bize iyi geldiğini sandığımız ama aslında eteklerimizden geriye çeken, ellerimizde pranga olan şeylerden ruhumuzu ve yaşamımızı özgürleştirip yeni düzene hazırlıyor, geri kalanı karmaya bırakmamızı istiyor. Adalet vurgusu yapan Jupiter, 8. evde retro iken ilahi düzenin saat gibi işleyişine şahit olacağımızı söylüyor.
Peki madem bize bundan böyle yaramayacaktı; neden o işe girdik, o kişiyle tanıştık, o olayları yaşadık? Çünkü ruhumuzun bu deneyimlere ihtiyacı vardı, bizleri daha hayırlı ve dünya hayatında ebedi olacak olan esas yolumuza hazırladı. 4. ev vurgusu ve anın yükselen yöneticisinin Kuzey ay düğümünde olmasıyla; artık kendi ailemizi, kendi işimizi, kendi yaşamımızı kendimiz kurmak ve kendi hayatımızın sorumluluğunu almak zorundayız. Geçtiğimiz yaz başladı esas dönüşümümüz ve şimdi o olayları tekrarlıyoruz. Artık içsel olarak hazırız, hatta bunu içten içe de biliyoruz, sadece harekete geçmekten korkuyoruz.
Tutulma anında tepe noktasında ve esas dönüşümümüzü o yaşatacak olan Plüto, gözümüzün yaşına bakmaz ve yıkıcıdır. Ama unutmayalım ki o asla sağlam olana dokunmaz, iyiliğimiz için çürük olanı yaşamımızdan alıp götürür. Bu günlerin sınavını geçemeyen ne varsa temeli sağlam değildir, bunu bize gösterir.
Duygusal kopuşlar ruhumuza ızdırap verebilir, bir güvenli alanımızı terk ettiğimizi düşünebiliriz ancak artık orada bize bir şeyler katacak, ilerleyebileceğimiz bir yol kalmamıştır. Kabuslarımızda bile korkularımızı görüp dururken, korkular bedenimizi ve ruhumuzu saracaktır. Kendi bilinçaltı kalıplarımızı kırmak zorundayız. Bu derin ve ıssız yeni yolu tanımıyoruz. Gücümüz, statümüz, güvendiğimiz şeyler, kişiler yaşamımızdan çıkarken, tutamıyoruz. Kandırıldık, ihmal edildik, kurban edildik. Yol bitti, buraya kadar sanıyoruz. Hayır! Kendimize acımamalıyız. İsyankar ve fevri hareket etmemeliyiz. Önümüzde uzanan yepyeni bir yaşam var ve bu yeni yaşam için bizler sadece valizimizi doldurduk.
Tutulma enerjisini olumsuz yönde kullanıp gerçeklerden kopmak için uyumak, ilaçlara başvurmak, kendini bırakmak bir tuzaktır. Bilinçdışın biliyor; sen özgürleşiyorsun. Şehirler değişebilir, ülkeler aşabilirsin, okulun, işin arkadaşların gidebilir, ilişkin veya evliliğin bitebilir, ailen bile hayatından çıkabilir. Sen biriciksin ve yaşamın seninle anlamlı. Kadersel olarak yaşamına dahil olan suretlere iyi bak, bu yeni yolun için fırsatlarla karşına çıkacaklar.
İşte şimdi kendi yolunu çizerken; yeni ilişkin bebek sahibi olmaya, yeni işin yaratıcılığını dışa vurmaya ve yeni hayatın gerçek benliğini ortaya çıkarmana yardımcı olacak.
Geçmişinle, köklerinle yüzleş ve onları serbest bırak. Geleceğe odaklan. Sen bilemezsin, ilahi düzen en doğrusunu bilir. Ruhunu teslim et yeni yaşamına. Kalıpların, bağımlılıkların ve korkuların artık geride kaldı. Acıların dinecek. O güce ve sorumluluğa sahipsin. Artık yeterlisin. Soğuk ve uzak değil, şefkat ve merhametinle yaklaş hayata. Yıkılan enkazdan çık, dışarıda güller var.
”Hiç benim hissettiğim gibi hissettin mi?
Ve sonraki adımını yeni bir şeyin içine atacağını bilirsin
Bulunduğun düzeyin ötesini göremezsin
Bırakmaya korkarsın, çünkü içinden bilirsin ki
Geri dönüş yoktur daha önce bulunduğun yere
Bulunduğun düzeyin artık sana bir yararı yok
Geçmişi bırak ve yürümeye devam et
Yuvayı terk ettiğini mi düşünüyorsun?
Hayır, hayır! Sen, yuvaya gidiyorsun! ”
-Unfolding As It Should
TOPLUMDA;
*Aile, kökler, milliyetçilik konuları ön plana çıkabilir.
*Sınır güvenliği çok önemli olacaktır. Sınırlarda beklenmedik durumlar ve ciddi tehdit planlarıyla karşılaşabiliriz.
*Tutulmadan en çok Türkiye, ABD, Kıbrıs etkilenecektir.
*Endonezya ve Şili dolaylarında sert depremler yaşanabilir.
*Açık düşmanlar bilerken bıçaklarını, bizleri birlik – beraberlik duygusu koruyabilir.
*Ege ve Akdeniz dolaylarında gergin enerji ile yaşanan çatışmalar tansiyonu iyice yükseltebilir.
*Açık düşmanlar kendi planlarını yanlarında yer alan ülkelere uygulatabilir.
*Planlanmış patlamalar yaşanabilir.
*Gaz zehirlenmesi ve kimyasallara karşı dikkatli olunmalıdır.
*Plüto ve 7. ev etkili tutulma ile büyük dönüşüm dönemine giren ülkemizde temel durumlar ve ülke imajımız değişime gidebilir.
*Ülkemize dış ülkelerden baskı ve kısıtlama kararları gelebilir. Bu durum ekonomimizi ve ordumuzu zorlayabilir.
*Hava çatışmaları çokça gözlemlenebilir.
*Çocuklarımızı göz önünden ayırmamalıyız. Kız çocuklarıyla ilgili travmatik toplumsal olaylar duyabiliriz. Aile krizlerine şahit olabiliriz.
*Pek çok evliliğin bitişine ve kazaların getirdiği toplu ölümlere şahit olabiliriz.
*Büyük orman yangınları maalesef devam edebilir.
SAĞLIK;
*Genetik rahatsızlıklarımız bu dönem tetiklenebilir.
*Kanser vakalarında artışlar olabilir. Daha önce kanser olmuş kişiler kontrollerini yaptırmalıdır.
*Kalp hastalıkları, kalp krizleri yaşanabilir. Tansiyon problemleri için önlem alınmalıdır.
*Migren hastalıkları tetiklenebilir.
*İdrar yolu ve kadın hastalıklarında, mide hastalıklarında artışlar yaşanabilir. Beslenme ve hijyene ekstra dikkat etmeliyiz.
*Kemik, diş, diz, eklem problemleri yaşanabilir.
*Böcek sokmaları, böcek ve sineklerden gelecek hastalıklar artabilir. Kaşıntı yaratacak rahatsızlıklara da çok fazla şahit olabiliriz.
*Bu dönem yaşanan çoğu rahatsızlık bilinçdışımızda güvensizlik hissi ve bağımlılıklarımızın yansımasıdır. Aidiyet hissedememektir. Ruh sağlığımızı düzenleyip geçmişimizle yüzleşerek, öfke ve korku blokajlarını serbest bıraktığımızda beden sağlığımız da düzelecektir.
Tutulma zamanları günde bir kez Moon Mantra dinlemek ruhumuza şifa olacaktır.
https://www.youtube.com/watch?v=MMQLSs5EhnY&t=521s
Sevgiler.