Takvimler 19 Mayıs 2019’u, akrep ve yelkovan İstanbul saati ile 00.10’u gösterdiğinde, Ay ve Güneş göklerde karşı karşıya gelerek DOLUNAY’ı meydana getirecekler.
Dolunay esnasında benlik ve duygular çatışır. Dişil enerjiyi yöneten Ay, eril enerjiyi yöneten Güneş ile karşı karşıya geldiğinde kadınlar için zorlu bir konum oluşur. Vücuttaki sıvı dengesi bozulur. Kadınların +-1 hafta gümüş takması önerilir, tuzlu su çok iyi gelir ayrıca Moon Mantra dinlenebilir.
Dolunaylar sonlanma enerjisidir.
Gökyüzündeki ne ise;
*Ay Akrep burcunda, 10. evde ve Güneş Boğa burcunda 5. evde, 27 38′ derecedeler. Merkür, Güneş’e 3 orb ile eşlik ediyor.
*Anın yükseleni Oğlak, 20 derece. Yükselen noktasında; yöneticisi Satürn, Güney ay düğümü ve Plüto bulunmakta. Güneş- Merkür kavuşumundan olumlu açılar alıyor.
*Venüs Uranüs ile kavuşum halinde.
*Juno – Neptün – Ay arasında su üçgeni mevcut.
*An’da toprak elementi baskınken, hava elementi hiç yok.
*Venüs Mesartim yıldızı etkisinde, Uranüs ise Sheratan. Venüs eğer 4 derecedeyse o Sheratan değil Mesartim kabul edilir.
*Merkür Capulus yıldızı etkisinde, Güneş ise Algol yıldızı etkisi altında.
*Haritanın tepe noktasında Zuben El Genubi bulunmakta.
*Ay, olumsuz başlangıçlara sebebiyet veren İklil menzilinde ilerliyor.
Yeryüzündeki de odur;
Sabit suyun etkisinde bir dolunay, sabit toprak ile karşı karşıya. Yani, barajlardaki su taşarak ya sımsıkı tutunduğunuz ama artık işe yaramayan ne varsa kökten alıp götürecek ya da verimli topraklarınızı besleyecek, hayatınızda işe yarar ne varsa güçlendirecek.
Dolunay’da etken olan yıldız Algol; sefirit yıldızdır. Yani çift yıldızdan oluşur ve çift yönlü çalışır. Evren, verilen gücün iyiye mi kötüye mi kullanıldığını görmek ister. Algol, Medusa’nın göklerdeki sembolüdür. Medusa çok güzeldir ama güzelliğinin getirdiği egosu onun sonunu hazırlamıştır. Lanetlenmiştir, saç telleri yılanlara dönüşmüştür, bakışları taşa çevirmiştir. Sahip olduğu güç, sonunu getirmiştir. Kesilen kafasının sol tarafından akan kan zehir, sağ tarafından akan şifadır. Yani bu Dolunay, gücümüzle bizi sınayacak, onu zehir olarak mı şifa olarak mı kullanacağımızı görmek isteyecektir.
Bu süreçte bilinçaltımızın derinliklerinde ne varsa yüzeye çıkmak zorunda, bizi dönüştürmek, büyütmek, yüzleştirmek zorunda. Gerek rüyalarla gerekse ruhsal bir baskıyla hissediyoruz bunu. Fark et ve kurtul diyor hayat, en karanlık yönlerini bile iyileştirebilirsin.
Evet, üstümüze gelen durumlar olacak. Sabrımızı zorlayacak, canımızı yakacak, damarımıza basacaklar. Fakat onlara gereken cevabı öfke ile değil, kendi değerlerimizi yitirmeden vermek hayrımıza olacaktır. İntikam, kıskançlık ve hırs bu günlerin gölge duygularıdır.
Bu nasıl bir çekim, nasıl bir tutku? İlişkilerimizde derin bağlılık enerjisi yükseliyor, duygular ‘ya hep, ya hiç!’ iken, bu enerjiyi en derin sevgimizi sunmaya kanalize etmeliyiz. Birleşerek bir bütün olmak, ruhen tek olmak, beraber yok olmak ve o ilişkide benliği dönüştürmek bu günlerin en güzel hazzıdır. Duygularımızı açık, derin ve samimi iletmezsek, enerji kıskançlık enerjisine dönebilir. İçimizde görünmeyeni fark edişimizle, ani ayrılıklar yaşanabilir. Veya aniden birine kapılabilir kalbimiz. Birini takıntı haline getirmekten, manipüle etmekten, kaba güç uygulayarak hayatımıza dahil etmeye çalışmaktan uzak durmalıyız. Etrafınızda böyle insanlar var ise hemen uzaklaşmalısınız.
Bu dönemde ailemizle çatışabiliriz, köklerimizi sorgulayabiliriz, geçmişte kalmış olan aile içi sorunlar yeniden açılabilir. Maddi anlamda ani kazanç ve kayıplar yaşayabiliriz. Borç alıp vermemek, bankalarla ilgili işlemlerimizi önceden halletmek, harcamalarımıza dikkat etmek gerekir.
Hayatımızın ipleri bizim ellerimizdedir. Evrende hiçbir şey yok olmaz, dönüşür. Kayıplarımız dönüşür, ayrılıklar yeni birleşmeleri getirir, ölümler bir sevgi olarak bizlere döner ve doğa hep kendini yeniler. Bu süreçte; benliğimizi, bildiklerimizi, yeteneklerimizi, dürtülerimizi kontrol altına alırsak, gücümüzü ele alırız. Yargılar, egoya kapılır, bilgiye benliğimizi kapatırsak, gücümüzü yanlış yönlendirirsek, dönüşüm suyun toprağı beslemesi değil, rüzgarın köklerimizi söküp atmasıyla yaşanır. Hayatınızı, gücünüzü güzellikler için kullanarak yönlendirin.
Toplumda;
*Şiddet haberleri artabilir. Çok fazla çatışma, kavga haberleri duyabiliriz.
*Silah kullanımı ile ilgili gelişmeler yaşanabilir.
*Çocuk istismarı haberleri gündem olabilir.
*Orman yangınları artabilir. Göklerde azalan ateş enerjisi yeryüzünde denge arayacaktır.
*Bir liderin veya tanınmış bir kişinin boynu kırılarak ölüm haberini alabiliriz.
*Devlet sektöründe çalışan bazı kişiler ani terfiler alabilir, başarılara imza atabilirler.
*Ani iflas haberleri çoğalabilir ve şaşırabiliriz.
*Yatırımlardan ani kazançlar sağlayabiliriz.
*Yeni özelleştirme haberleri duyabiliriz.
*Ülke değerleri ile ilgili alınacak yeni kararlar büyük tartışmalar yaratabilir.
*Gizlice alınmış bir takım kararlar gün yüzüne çıkabilir.