Takvimler 23 Kasım 2018’i, akrep ve yelkovan İstanbul saati ile 08.39’u gösterdiğinde, göklerde Ay ve Güneş karşı karşıya gelecek, DOLUNAY’ı meydana getirecekler.
Gökyüzüne Baktığımızda;
*Dolunay, İkizler burcunun 00 51′ derecesinde gerçekleşiyor. Güneş Yay’a yeni geçmiş haritanın 12. evinde ve Ay haritanın 6. evinde. Alcyone sabit yıldızı ile kavuşumda.
*Güneş, anın yükseleni Yay’ın yöneticisi Jupiter ile kolkola.
*Merkür retro hareketini sürdürüyor. Neptün ile kare açıda. Antares’e yaklaşıyor.
*Mars ise; Dolunay’a T-kare açı gönderiyor. Fomalhaut ile kavuşumda.
*Şiron Scheat, Dolunay’a iyicil açılar gönderse de Venüs ile 150. Ve Uranüs de Güneş ile 150 derece açı yapıyor.
Yeryüzüne Baktığımızda;
Kendini özlüyor musun? diye soruyor gökyüzü. ‘Seni sen yapan şeyler’ olduğunu sandıklarına baktığında belki de aslında ‘senin sen olmanı engelleyen’ bağımlılıklar olduğunu göreceksin. Sen de biliyorsun canının yandığını ve mantığını çoktan rafa kaldırdığını. Veya duygularını üstündeki baskı yüzünden duyamadığını. Evet, tam da yaşadıklarını dilemiştin ama belki de dileğinin senin için doğru olmadığını görmek için yaşıyorsun bu döngüyü, nereden biliyorsun?
Deneyimlerinle büyüyecek, olgunlaşacak ve hayallerine aklın, kalbin sağlam bir adım daha atabileceksin ya da kendi yarattığın dramatik denizinde bahanelerinle çırpınıp duracak, boş yere kulaç atacaksın. Özgürlük hissi ruhunu sararken harekete geçmek yerine durup bir düşünmeli. Şimdi terazinin diğer kefesini de mantık veya duygularınla dengeleme zamanı. Kulaklarını tıka susmayan kalabalığa. Hayat ve insanlar üstüne gelse de, ellerin kolların bağlanmış gibi hissetsen de, unutma tüm bunlara izin veren yine sensin. İçindeki keşfetme, merak ve hayata karışma dürtüsünü ortaya çıkart, yarım kalan işlerini tamamla, kendini yalnızca sen güdüleyebilirsin, sıyrıl kabuğundan, uzat ellerini yıldızlara, yapabilirsin.
Kendi içinde çelişirken, hayattan ve karşındaki insanlardan tam olarak neler beklediğini kestiremezsin. Gerçekliğe bakabiliyor musun? Hayatla beraber akışta mısın? Kır içindeki vesveselerin kabuğunu, duygu ve davranışlarının sorumluluklarını almayı öğren, cesur ve olgun ol. Kimse veya hiçbir şey suçlu değil, şimdi yalnızca kendi çizgine gir. Esas olan haklı çıkmak değildir; kırmamak, incitmemek ve huzurla başını yastığa koyabilmektir bazen. Fevri kararlarla kolay yolu seçebilir ve kendini rahatlattığını sanabilirsin, bu süreçte önemli olan bu derin okyanusta inci tanesini fark etmek, detaylar ve farkındalığın güzelliği ile yol almaktır.
Bu günlerde, bin düşünüp bir söylemeli insan. Yargılamadan, büyük öfke ile yakıp yıkmadan, sızlanıp durmadan, paranoya yapmadan ve fikirlerinin dogmatik olmadığını unutmadan. Dilinle direttiğin kalbini kırar ve o yüksek sesli ağır cümlelerin bir bumerang gibi gerdanına dolanır, yine seni yorar. Hepimiz bu yeryüzüne, farklı frekanslarda, birbirimizden bir şeyler öğrenmeye geldik. Kimse kimseden daha üstün değil, sadece rollerimiz farklı, bu Dolunay’da en çok bunu unutmayın.
Yeryüzü tıpkı gökteki tılsımlar gibi süprizlerle dolu. Hayatın matematiği kusursuz olsa da, insan aklı bunu düzenleyemeyeceğini kabullenmeli bazen. Hiçbir şey tam zamanında, tamamen mantık çerçevesinde olamaz ve sorgulaya sorgulaya bizi duymak istediğimiz o mükemmel cevaplara ulaştırmaz. Her saniyeyi planlasak ve tüm sorularımıza yanıt bulduğumuzu sansak dahi evrenin her zaman bambaşka, bizim planladığımızdan daha müthiş planları vardır ve bu yüzden düzenimizin her an değişebileceğini kabullenmeliyiz. Doğru cevapları almak için çırpınmak boşadır, çünkü esas doğruyu bizler de bilemeyiz, bu nedenle güvensizlik ve vesvese sadece beynimizde karanlık, çıkmaz sokaklar yaratacaktır.
Bu dönem; birçok kişinin maskeleri düşecek, öfkesine yenik düşenlerin itibarı zarar görecek, ihanet gün yüzüne çıkacak ve dolandırıcılar, yalancılar ağır bedeller ödeyecekler. Kapandı sanılan eski defterler bir bir açılırken çevrilen her yaprak aradaki bağa zarar verecek ve kimseye hiçbir şey kazandırmayacaktır. Manipülasyona aldanmayın, eşyalarınıza sahip çıkın, verilerinizi yedekleyin ve duyduklarınızın doğruluğunu sorgulayın. Yeni olan hiçbir şeye başlamayın, imzalar atmayın.
Toplumda;
*Boyun, göz, tiroid rahatsızlıkları hortlayabilir.
*Dalgınlık ve öfke nedeniyle kazalar yaşanabilir.
*Mars Balık bizleri ruhsal olarak sularında boğarken, denizlerde de boğulmalara ve kazalara sebep olabilir.
*Din konusundaki çatışmalar büyük gerginliklere sebep olabilir.
*İnternet, basın, yayın, iletişim konusunda aksaklıklar yaşanabilir.
*Yurtdışı, üniversiteler, hapishaneler ve hastaneler gündemde olabilir.
Kalbinizin sesini dinleyin. Dengede ve akışta, dürtülerden, yargılardan, acıtasyondan ve öfkeden sıyrılarak, sevgiyle kalın.