Hayatımızda yenilikler olmasaydı, yeryüzünde bir gün kalmanın bir ömür yaşamaktan farkı ne olurdu?

Yeniay ile yaşamlarımızda yepyeni bir döngüye başlıyoruz. Daha önce fark etmediklerimizi görerek, prangalarımızı kırarak, korkusuzca anlatarak, ne istediğimizi bilerek, özgürleşerek. En çok da kendimizi bir diğerinin aynasında görmeye gönüllü olarak. Çünkü karşılaştığımız her suret, kurduğumuz her ilişki, bizi bize anlatır. Kendimizle ilişkimizi, kurduğumuz ilişkilerle iyileştiririz. Dinlemeye gönüllü değilsek kaçar, bir başkasının aynasında yine kendimize yakalanırız. Ta ki orada kendimizi anlamaya açana, özümüzü bulana dek. İşte o zaman bizi tam olarak anlatan aynayla buluşur, bir oluruz.

Bugüne dek kendi yolumuzda ilerlerken; bazen yeni yollara sapmanın korkusuyla, bazen kendimizden, bazen de gerçeklerden kaçarak, hızla ilerledik. Bazen sırf yol arkadaşlarımız olsun diye, bazen de korkularımızı beslemek için ya sürekli almanın telaşındaydık ya da kalbimizden fazlaca verdik.
”Uyanmanın ilk yolu, uykuda olduğumuzu kabul etmektir.” Şimdi derin bir uykudan uyanırken, yaşamlarımızda belirsizlikler ve sisler dağılıyor. Birdenbire bu yolda aslında bir karar ipinin üzerinde yürüdüğümüzü fark ediyoruz. 
Bü yürüyüşü tamamlamak için fazla yüklerden arınmalı, kararlı, zarif ve dengeli olmak zorundayız. Gökyüzünde tüm gezegenler yavaş ve geriye dönük ilerlerken; çok yavaş ilerlemeli, geçmiş tecrübelerimize güvenmeli ve düşmemek için geride kalması gerekenleri bırakmayı göze almalıyız.
Yeniay ile herkesi olması gereken yere koyduğumuz bir denge sanatının içinde olacağız. Beklentilerle ve görmezden gelerek ilişki kuruyorsak hayal kırıklıkları deneyimleyebilir, karşımızdakinin gerçeğini görüyor ve seviyorsak, bağlarımızı tutkuyla güçlendirebiliriz.
Hayatta bazen ne istemediğimizi, bazen de neyi hak etmediğimizi anlamak için değerimizden azıyla sınanırız. Bu değeri kabul etmeyerek sınır çizdiğimizde, ilerlemeyi ve uyanmayı seçtiğimizde, gerçek değerimizi ve sevgiyi yaşamımıza çağırırız.

Sevgi asla kaybolmaz. Ve kalbimiz, sadece sunduğu kadarından sorumludur. İlahi adaletin muhteşem sanatını izleyeceğimiz bugünlerde; sunduklarımızın bize nasıl döndüğüne şahit olacağız. Ve olumsuz düşüncelerle, affedemediklerimizle, kızgınlıklarla, içinden çıkamadığımız karmik bağlarla da kendimizi almaya ne kadar kapattığımızı fark edecek, kalbimizi sevilmeye de açabileceğiz.

Yeniay’ın Sabian Sembolü ‘Yeni bir günde, günün ilk ışıkları her şeyin değiştiğini anlatıyor.’ Ekinoks’un sembolü de, şafağın ışıklarını vurguluyordu. Demek ki hepimiz için gece nasıl geçmiş olursa olsun, yepyeni bir gün başlıyor. Denge, yaşamlarımızın her alanına geliyor. Hayatınızda ne sonlanıyor olursa olsun, sadece bekleyin.

Yeniay süper galaktik merkezde gerçekleşiyor! Düşüncelerimiz, kelimelerimiz, hayallerimiz karanlığın içinde kaldığımız her konuya süpriz bir ışık yakabilir. Yeni günü nasıl yaratacağımız bizim elimizde. Hafif, dengeli ve zarif yürüyüşünüzün tadını çıkartın ve yeni güne inanmayı, hayal etmeyi hiç bırakmayın!

Yeniay 26 Eylül tarihinde saat 00:54’te (tr) gerçekleşiyor olacak. İlişkiler, adalet, denge, kayıp, alacaklar, geçmiş, aile, sanat, güzellik, sevgi ve zerafetin gündeme geldiği bugünlerde, herkese mutlu başlangıçlar dilerim!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir