Merhaba yeryüzü sakinleri,
Kendimiz olabilmenin, kendimize başka pencerelerden bakabilmenin güzelliğine uyanabileceğimiz bir haftadan geçiyoruz. Öyle ki, bu yol bazen geçmiş yaralarla, bazen haksızlıklarla, bazen rekabetle, bazen de motivasyon, cesaret ve aşk dolu. Hangi yolu seçeceğimiz ise bize bağlı.
Bu evrede dış dünyadaki enerjiler çoktan değişti. Dünyamız değişti. Kendi olamayan ve kendi içindeki değişime direnen içsel haller, kendini koruma adına yeme içme düzenini bozarak güvencede olmaya çalışıyor. Kilo almaya yatkın hale gelen bünyelerimizi korumanın en güzel yanı, değişen dünyaya uyum sağlamaktan, yargılardan sıyrılmaktan geçiyor. Hala aynı pencereden bakmaya diretmek yerine, farklı pencerelere uzanabilirsek, bizleri bambaşka manzaraların beklediğine şahit olacağız.
PAZARTESİ: Haftanın ilk gününe başlarken, hafta sonundan beri belki eylem halinde belki de içsel olarak süregelen sorumluluklarımızı, geleceğe dair planlarımızı gerçekleştirme isteğinde olabiliriz. Duyguları rafa kaldıran ve hatta duygulara dahi ciddiyetle yaklaşan ruh halimiz, son dördün fazında, güvence duymak istiyor. Aşk ve iş konusunda önümüzü görebilmek, onay almak, saygınlığımızı elde etmek bu evrede içsel dünyamızda çok önemli.
Ay’ın Plüto ile kavuşup Neptün ile çözüldüğü bu evrede, korkularımızla yüzleşerek şifalandığımız bir dönemde olduğumuzu görebilirsek, önemli bir farkındalıkla ruh halimizi görebiliriz. Kriz ve manipülasyon hissi, kontrol etme ihtiyacı aslında bırakabildiğimizde, korkularımızın üstüne gidebildiğimizde, onlardan özgürleşmemize ve güçlenmemize vesile olacaktır.
16.04 sonrası; isteklerimizi dile getirmek, işlerimizi halletmek, bilim, matematik, teknoloji vs konularında eyleme geçmek için çok daha uygundur. Sosyal gruplar, uzay, bilim, halk hareketleri ve yardım kuruluşları da 2,5 gün boyunca gündeme gelebilir. İlişkilerimizde daha özgürlükçü, daha mesafeli olmak isteyebiliriz. Sosyalleşme isteğimiz baskın ancak sıcak ilişkilere dayalı olmayacaktır.
Mutlu günler!
SALI: ‘Salı sallanır’ lafı nereden gelir bilir misiniz? Çünkü bugün ‘Mars’ günüdür, kadim zamanlarda gezegen gün ve saatlerine oldukça önem verilmiştir. Yani bugün, trafikte ve söylemlerimizde dikkatli olalım, agresif ortam ve kişilerden enerji alanımızı koruyalım.
Bugün özellikle sabah saatlerinde isteklerimizi engelleyen ani durumlarla karşılaşabilir, süpriz durumlarla güne başlayabiliriz, bu da bizi gergin bir hale sokabilir. Çünkü içsel olarak her şey geleceğe dair kafamızda planladığımız gibi gitsin isteriz. Ancak eğer olan her ne ise gün içinde ona direnç göstermezsek, ki bu duygusal bir durum da olabilir, bizim iyileşmemize, unutamadığımız yaralarımızı şifalandırmaya dahi vesile olabilir. Kadınlardan destek ve yardım görebiliriz. Ay- Güneş, Mars – Venüs uyumu ile dişil ve eril yanlarımızın dengeli olduğu dolayısıyla bunun ilişkilerimize yansıyabileceği bir gün. Hava ve Ateş elementlerinde olan bu süreçte, duygusal anlamda pek çok itiraf ve adım gelebilir 🙂
Saat 13.00 sonrası tetiklenen Satürn – Uranüs karesi ile, değişime dair dirençler, engellenmeler, yenilik gerektiren durumlar yaşamımızda artabilir. Bugünün en güzel değerlendirilme hali; hayal ve isteklerimiz, işlerimiz, görüşmelerimiz için iletişimsel bazda harekete geçmektir. Öyle güzel bir disiplin enerjisi var ki, sabreden ödülünü alacaktır. Ancak söylemlerimizde Merkür’ün etkisi ile, aceleci ve fevri olmamalıyız. Bugün, bir yetişkin gibi hayata yaklaşmalı ve öyle hareket etmeliyiz. Mutlu günler!
ÇARŞAMBA: İletişimi yoğun, hızlı, enerjik, dolu dolu bir günden herkese merhaba! Tam da benlik bir gün 🙂 Bugün ben değil biz demenin şifasına yeryüzü gündemi olarak uyanabiliriz. Toplumu birleştiren -ama önce ayrıştıran – durumlar olabilir. Bireysel bazda bakacak olursak, sosyalleşme, ekip çalışmaları, toplantılar için harika bir gündür. Geleceğe dair fikir alışverişleri yapabilirsiniz. Geleceğinize dair atacağınız adımlar ise büyüyerek size dönebilir. Bir adım atmanız dahi yeterli. İş ortakları ve eşlerinizden günün öğle saatlerinde destekler görebilirsiniz. Kadınlar, sanat, yaratıcılık enerjisi adına güzel bir gündür ancak daha çok mekanik ve biçimsel anlamda bize yardımcı olacak bir enerjidir. Mutlu günler!
PERŞEMBE: Ruhsal enerjimizin gece saatlerinde değiştiği, belki bilinçaltımızın rüyalarla şifalanmasına uyandığımız bir günden merhaba! Gün içerisinde duygusal ihtiyacımız artıyor ve günlerdir sorumluluklarla beslenen içgüdülerimiz artık bir kapanış evresine hazırlanıyor. Yani, Ay döngüsü olarak balzamik fazdayız. Hislerimizin yoğunlaştığı, huzursuz ve içe kapanık hissettiğimiz bir evredeyiz. Bu süreç bir bilgelik evresidir ve ruh uzun süredir süregelen deneyimlerle demlendiği için biraz içe bakmak ister. Şifalanmak, meditasyonlar, ruhsal çalışmalar için çok güzel bir dönemdir. Yeniaya yani yeni başlangıçlara doğru ilerlerken, bizimle yoluna devam etmesi gereken düşünceleri ve durumları değerlendiririz. Kurban psikolojisine girmek ve yaşamdan kaçmak adına uykuya, bağımlılıklara sığınmak bu sürecin şifasını almamıza engel olur.
Ay’ın Uranüs ile açısı, bu defa aynı yoldan giderek farklı sonuçlar beklemeyeceğimizi vurguluyor. Kendimize yeni yollar, yeni adımlar seçebiliriz. Romantik, duygusal, maneviyatı yüksek, üst akılla adım atabileceğimiz bir gündeyiz. Mutlu günler!
CUMA: Yatağımızla ve düş dünyamızla vedalaşmamız bu sabah biraz zor olabilir. Bizi içine çeken bu hal aslında bedenimizle ve dış dünyayla değil iç dünyamızla ilgilenmemiz gereken bir döngüde olduğumuzu vurguluyor. Ay ve Neptün’ün Mars ve Düğümlere gergin açılanmada olduğu bugünde, hayatta ilerlemeye çalışırken önümüzü görememe, belirsizlik hisleri yaşayabiliriz. Kendimizi akışa bırakmak, olayları oluruna bırakabilmek, hayat yolunda ruh dünyamızı ve maneviyatımızı ihmal etmemek bu sürecin anahtarıdır. Öz aldatmalar, aldanmalar, bir şeyi çok hayal ederek onu kalıplaştırmaktan gelir. Oysa biz bu kadar idealize etmesek belki yaşamın bizim için çok daha güzel planları vardır. İsteklerde direttiğimizde çifte vuruş denilen bu kalıp açı, defalarca deneyip yanıldığımız, aldandığımız konuları karmik yani kadersel olarak yine önümüze sunabilir. Yürüyüp yürüyüp yine aynı sisli uçuruma gelmiş gibi hissedebilirsiniz. Şayet böyle hissediyorsanız bilin ki kalıpları özgür bırakma vakti tam da o konuda artık gelmiştir. Sağlık anlamında ise bu dönem yanlış tedaviler uygulanabileceğinden, birden çok doktora danışmakta fayda var.
İsteklerimizi hayata geçirme adına ilerlerken, mantık ve duygu dengesini kurmaya ve de yaşamın planlarına güvenmeye kalbimizi açmamız gereken bir evredeyiz. Merkür’ün Şironla buluştuğu bu evrede dil yarası açabiliriz, birileri bam telimize basıyor gibi hissedebiliriz. İstek ve söylemlerimizde sabırlı olunması gereken, kendimizle ilgili gerçekte ne istediğimize uyandığımız bir evredeyiz. Dertleştiğimiz, hayatımızda bazı yaralarımızın iyileşmesine öncülük ettiğimiz bir enerji hakim.
CUMARTESİ: Güzel enerjilerle dolu bir günden herkese merhaba! Sabah saatlerinde Koç enerjisine giren Ay, artık bizleri iyice yeni bir döngüye hazırlıyor. Kendimize dair yapacağımız başlangıçlar için önemli bir gözden geçirme dönemindeyiz. Balzamik fazın devam ettiği bu evrede, benliğimizi ne için kurban ettiğimizi sorgulayabiliriz. Eris ve Venüs’ün bir arada ilerlediği gökyüzünde hakkımızı arama adına bilinçaltımızdakileri açığa çıkartabiliriz. Ciddi konuşmalar yapabiliriz.
Neredeyse tüm gezegenlerin birbirine olumlu açı yaptığı bugün içerisinde, bir gün önceki sisli olayların ardındaki gerçeklere uyanabiliriz. Daha gerçekçi ve daha olgun adımlar atabiliriz. Enerji ve motivasyonumuzun yüksek olmasının yanı sıra, olgun kişilerden, önemli kurumlardan destek de görebiliriz. Bugünü, iletişimsel bazda önemli konuşmalar ve sorumluluk gerektiren adımlar için değerlendirirken, egoyu ön plana çıkartmamaya, ben demekte diretmemeye, ilişkilerde aşırı sahiplenici ve krizli söylemlerde bulunmamaya dikkat etmeliyiz. Sınırları korumalı ve otoriteye de kendimize de saygımızı yitirmemeliyiz. Mutlu günler!
PAZAR: Güneş gününden merhaba! Gece saatlerinde Şiron ile kavuşan Ay, rüyalarımızda bizleri bilinçaltımızdaki yaralarla yüzleştirerek şifalanmamıza vesile olabilir. Gün içerisinde kadınlarla ilgili konular ön plana çıkabilir, kız arkadaşlarınızla dertleştiğiniz bir gün geçirebilirsiniz. Benzer acıları paylaştığımız kişilerle bir araya gelerek farklı bakış açıları kazanabiliriz.
Herkesin farklı olma ihtiyacı ile hareket edip de farklı olanı görüp aynısını yapmaya çalıştığı bu döngüde, kendi olamayan ve özgün olamayanlar, bu evrede sistem dışı kalabilir. Kendi olamayan ve -mış gibi yaparak hayatını devam ettiren ruhlar, kendini bilememenin iç sıkıntısı ile yüzleşebilirler. Başkalarının yollarından geçmemiş, onun ayakkabılarını giymemiş, onun öğretilerini edinememiş kişi ne yaparsa yapsın, işin içinde hissetmek yoksa, aynı enerjiyi yayamaz.
Ve insan kendi dünyasında bir anlam yaratamadı ise, kendi dünyasının merkezinde değildir, bu sınırlar böylelikle kolay ihlal edilebilir. Oysa kişi kendi değerleri ve isteklerini biliyor ve orada sağlam duruyorsa, yaydığı enerji ile, anlamı ne olursa olsun saygı ile karşılanacak ve sınırlarına gıpta ile bakılacaktır.
Önemli görüşme ve konuşmalarınızı gerçekleştirebileceğiniz gün içerisinde, sözcüklerinize öyle sahip çıkın, öyle sizden aksın ki, fikirleriniz yeryüzünün en muhteşem fikirleri olmasa bile sadece size ait oldukları için saygıyla ve sevgiyle karşılansın.
Mutlu Haftalar!