Mevsimler Koç burcu ile başlar, Koç; öncüdür, yenilenmektir, İlkbahardır. İlkbaharın o çocuksu ama cesur enerjisidir. Nisan’dır.

Ve bizler de bu öncü enerji ile zodyak otobanında yeni bir döngüye doğru yol alıyoruz. Nisan ayına bir YENİAY ile başlıyoruz.

Takvimler 5 Nisan 2019’u, saatler 11.51’i gösterdiğinde gökte Ay ve Güneş kavuşacak, yeni başlangıçlar için bizlere umut ve heyecan olacak, ama nasıl? 

Yeryüzüne Alpheratz ve Sirius sabit yıldızlarının enerjisi yansıyacak.

Gökteki ne ise;

* Ay ve Güneş Alpheratz sabit yıldızı ile kavuşumda, 10. evde fakat Satürn, Şans noktası ve Ay düğümleri ile T-kare açı kalıbında.
* Ay, Slow döngüde, Almuten; Güneş.
* Satürn ve Plüto Güney Ay Düğümü ile kavuşumda.
* Anın yükseleni 15 derece Yengeç, Sirius yıldızı ile kavuşumda.
* Su elementi oldukça baskın.
* Vesta, Koç burcuna geçişi ile Şironla kavuşuyor.
* Merkür, Venüs ve Neptün kolkola.
* Venüs, Rigel sabit yıldızı ile paralel.
* Satürn, Dheneb yıldızı ile kavuşumda.
* Kuzey ay düğümü, Pollux ile kavuşumda.
* Uranüs, Mirach sabit yıldızı ile kavuşumda.
* Chiron ise Difda yıldızı ile kavuşumda.

Yeryüzündeki de odur;

Her şey doğum ile başlar. Tomurcuğun çiçek açması, bebeğin ilk nefes alışı, tırtılın kozadan çıkışı ve bir toz bulutunun galaksileri doğuruşu. Bu büyülü sahnede ilkler hep en önemlidir. İlk başarı, ilk aşk, ilk heyecan, ilk yenilgi ve ilk hayal kırıklığı. İlk hayat darbesini aldığımızda bir daha gücümüzü toplayamayacağımızı sanarız. Sonra yeni bir mevsim döngüsü, sihirli bir dokunuş, bir Yeniay hayatımızı değiştirir, kendi hayatımızın savaşçısı oluruz. Tıpkı Yeniay’ın Koç enerjisi gibi. Yeter ki bu süreçte; dürüst ve adil olalım, vicdanımızı ve tüm bu deneyimlerle var ettiğimiz benliğimizi koruyalım. 


Bugünlerde güvenliğimizi, bize ait olan ve ait olduğumuz şeyleri tehdit altında hissediyoruz. İçgüdülerimiz ile atılmak yerine soğukkanlılığımızı korumak bize yarar sağlayacaktır. Neye, nasıl tepki verdiğimiz ve sınırlarımızı korumak uğruna neler yapabileceğimiz sınavımız olacaktır.

Bahar yorgunluğumuzu şöyle bir atacağız. Bağımsızlığımızı isteyeceğiz, daha özgür, daha gür sesli olmak; haklarımızı ve gücümüzü korumak, kendimizi kollamak. İçinizde bu enerjinin kıpırdadığını biliyorum, retro döneminde planlar yaptınız ama ruhunuz nasıl da bitkin, umutsuz. Elbet bu süreç öyle kolay olmayacak. Ay, yavaş döngüde olduğundan olaylar sindire sindire ilerleyecek, biraz da belirsizlik ve kararsızlıklarla. Pek çok şey değişecek, pek çok kişi gidecek, işler bitecek, ilişkiler bitecek, kaderin çarkı yeniden dönecek. Çünkü toprağın meyve vermesi için ayrık otlarının sökülmesi şarttır. Bu yeniay, çölünüze yağmur olabilir yeter ki güç uğruna değer yargılarınızı ezip geçmeyin.

Topluma kendimizi göstermek isteyeceğiz. Bir nevi, kendimizi kanıtlama ihtiyacımız olacak. Potansiyellerimizin daha fazla olduğunu biliyoruz, bizim olanı istiyoruz. Ama yapmamız gereken sorumluluklarımız önümüze set çekecek. Hayatımızdaki otorite konumlar (patron, baba veya öğretmen) önceliklerimizi belirleyecek. Partnerimiz, eşimiz veya iş ortağımız ise kanatlanan düşüncelerimizi kafese sokmak isteyecek, önce onları fikirlerimize ısındıracağız.

Kadersel bir deneyim yaşanması söz konusu. Bu etme- bulma döngüsünde bumerangın alışverişini somut olarak gözlemleyebiliriz. Herkes hak edişini yaşarken; maneviyata yakınlaşmak, dua, dilek, hayaller ve iç sesimiz pusulamız olacaktır. Haksızlık yapıyorsak, haksız yere bir yerlere gelmeye çalışıyorsak, kaderin ısırığı sert olacaktır. 

Ruhumuzdaki doğa yükselirken, sorumluluklarımızı doğru bir şekilde yerine getirmek bize evrenin kapılarını açabilir. Kalıcı işler başarmak için yepyeni bir döngü bizi çağırıyor. Şayet  bencillik edersek, ruhumuzu beslemeyi unutursak, dürüstlüğümüzü yitirirsek, hayat bizi yıkıma ve zarara  sürükleyebilir. 

Vicdanınızın sesiyle bağınızı kaybetmeyin. Çünkü evren; beşeri değil, ruhsal kazanımlarımızla ilgilenir.

Bu doğal seleksiyonda, güçlü olan değil, gücünü ‘doğru’ kullanan kazanacak. 

Toplumda;

* Liderler için kadersel olacak bu sınavda; şaşırtıcı, öfkeli, güç hırsı dolu açıklamalar yaralayıcı olacakken; halkı kucaklayan, adil ve dürüst liderlerin yıldızı parlayabilir.
* Büyük volkanik patlamalar ve yangınlar meydana gelebilir.
* Kışkırtıcı söylemler halkı galeyana getirebilir.
* Terör olaylarında artış olabilir.
* Depresyon, migren hastalıkları tetiklenebilir.
* Suç işleme oranı artabilir.
* Tanınmış, saygın birinin ölüm haberini alabiliriz.
* Özellikle ekonomik konulardan kaynaklı intiharlarda artış görülebilir.
* Ekonomide dalgalanmalar söz konusu olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir