Takvimler 7 Kasım 2018’i, akrep ve yelkovan İstanbul saati ile 19.02’yi gösterirken göklerde Ay ve Güneş kavuşacak; YENİAY meydana getirecekler. 


Gökyüzüne Baktığımızda;

* Güneş ve Ay 15 derece, Akrep burcundan etki alıyor, haritanın 6. evinde ve Zuben Algenubi yıldızı ile kavuşumdalar!

*Anın yükseleni İkizler, 8 derece. Yöneticisi Merkür ise Almuten ve Yay burcunda, 7. evde. Yavaşlayarak Retro’ya hazırlanıyor. Neptün’e kare açı yapıyor.

*Yeniay, yöneticisi Plüto ile Sextile açı yaparken, Mars ile kare açı yapıyor. Mars ise Venüs ile Trine açı yapıyor.

*Neptün, Yeniay’a Trine açı yolluyor.

*Uranüs, 2018 Mayıs ayından önceki konumuna, Koç’a dönüyor, Ay düğümlerine T-kare açı yapıyor.

Yeryüzüne Baktığımızda;

Zihnimizin, kalbimizin, ruhumuzun, çevremizin kapalı kapıları ardındakiler taşıyor dünyamıza ve bir döngü, bir dönem, bir devir son buluyor, yüzleşmeye hazır mısınız? Aslında hep elimizdeydi belki de anahtar. Belki de görmeyi reddettik. Acılar, travmalar, baskı, öfke ve karamsarlık bizi kapılarımızı sıkı sıkı kapatmaya itti. Şimdi kapıları açıp o derin, soğuk, ıssız odalara girmeden çıkışa asla ulaşamayacağımızı fark edeceğiz. Sırtımızı dönsek de, kaçmak istesek de, maskelerimiz sığmayacak yüzümüze, karanlık sular derin. Bir girdap gibi çekileceğiz. İçten içe hep farkında olduğumuz, değişimden korktuğumuz için sakladığımız; içimize attığımız sorunlar, söylenmemiş cümleler, ertelenmiş hesaplar ellerimizi kara mürekkeplere bulayacak ki, bu uçsuz gecede apaydınlık Ay’a ulaşabilelim.

Sert, soğuk yazdan sonra içimizde kırılmış bir yerler var, bir bıkkınlık, belki de boşvermişlik. Kapanmamış hesaplar, tıkanan yollar, üstümüzde gölgeler. Fakat şimdi karamsar olasılıkları düşünme, kendimiz için üzülme, birilerini suçlama, sorumluluğu bir şeylerin üzerine atma, bahane üretme zamanı değil! Ne yaşandı ise yaşanması gerektiği için yaşandı. Şimdi sebeplerini görme ve bizi bu yola sürükleyen ne varsa, bunları yaşamamıza vesile olan insanlardan, bizi içten içe yiyip bitiren alışkanlıklardan, takıntılarımızdan, prangalarımızdan kurtulma zamanı. Direnmek sadece süreci uzatacak ve bizi daha çok geriye çekecektir. Hiç beklemediğimiz bir anda kendimiz olmayı engelleyen ne varsa, kendimiz için ondan arınacağız.

Aklımızı karıştırmaya çalışan sesler etrafımızda dönüp dururken, manipülasyon ağları çevremizi sarmışken ve zihnimiz bulanıklaştığında kulak vermemiz gereken sezgilerimiz olacaktır. Fakat bu paranoya değil, kalbimizden geçeni dinleme ve iç huzurumuzu bulmak için kendimize en iyisini sorma şeklinde olmalıdır. Rüyalarınızı ve evrenin gönderdiği sembolleri takip edin. Öz’ünüz gerçeği biliyor.

İş yerimizde, evimizde düzen öylece sürüp gider sanarken ani değişimler yaşayabiliriz. Aksattığımız her problem daha da büyüyerek önümüze çıkabilir. Gecikmeler yaşanabilir. Tadilatlar yapılabilir. Evde veya iş yerinde çalışanlarımız varsa onlarla ilgili sorunlar gündemi oluşturabilir. İş yerimizde kapalı kapılar ardında yapılmış haksızlıklar, iftiralar, dedikodular, yasal olmayan durumlar bir bir ortaya çıkabilir. Verimlilik ve kalite için yeni bir düzen getirilebilir.

Çevremizin ya da bizim sağlığımızda görmezden geldiğimiz sorunlar, artık tedavi edilmeyi beklediği için ‘ben buradayım!’ diyecektir. Bu sağlık sorunları en çok da; zararlı alışkanlıklarımız, kötü uyku düzeni ve kötü beslenmeden kaynaklanacaktır.

Ve ilişkilerimizde yaptığımız yanlışlar, hiç ortaya çıkmaz sandığımız sırlar, içimize attığımız sorunlar, alışkanlığa dönüşmüş veya çürümüş bağlar o kapıların ardından öyle bir taşar ki, evren yasalarını çiğneyen kişi biz isek bedelini öderken bulabiliriz kendimizi. Şayet salt sevgiye daha yakın taraf isek, o karanlık derin sularda ay gerdanımıza dolanıp bizi boğuyor sansak da, gün doğarken tertemiz göğe kavuşabiliriz.

Yeter ki bu süreçte; ön yargılardan uzak, dürüst, sabırlı ve kabullenici olalım. Bencilce ve sorumsuzca, değişime direnerek yalnızca kendimize zarar vereceğimizi kabullenelim. Maskelerin ardına sığınmak yerine yüzleşelim. En çok da kendimizle. Neyden vazgeçiyorsak orada kendimizi bulacağız. Yeryüzünde ne varsa, bizi arındırmak, büyütmek için bizim iyiliğimiz için var. Kendimizi kurban ilan edip bir kenarda üzülmek yerine, kabullenerek sebepleri görmek, evrenin bize anlatmak istediğini fark etmek bizi parlak göğe daha da yakınlaştıracaktır.

Yağmurlar ardımızda, renklerimizi solduranlardan ruhumuzun gökkuşağına erişmeye yürüyoruz. Derin sular ay ışığıyla her şeyi parlatacak, gözlerimizi kapatsak da bu döngü, bu evren matematiği her şeyi değiştirecek, olması gerektiği yere ve göğe doğru.

Dünya gündeminde;

Toplum önünde büyük suçlamalarla zor durumda kalan ve haksızlığa uğrayan kişilere şahit olabiliriz. Aynı zamanda birinin yaptığı para aklama, haksızlık, yolsuzluk, arka planda yapılmış yasal olmayan şeyler ortaya çıkabilir.

Sağlık ve hizmet sektöründe işleyiş ile ilgili düzenlemeler yapılabilir. Zehirlenme, ilaç ve su sorunları, bağımlılık yapan maddelerle ilgili büyük sorunlar yaşanabilir ve yeni düzenlemelere gidilebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir