Önümüzde çoktandır açılmış olan yeni bir kapıya doğru adım adım ilerliyoruz. Kalbimizle, ruhumuzla, bilincimizle oradan geçmeye hazırlanıyoruz.
Dolunay ile hepimiz, o kapının hemen eşiğindeğiz. Önce acılardan, kırgınlıklardan, kayıplardan, aşktan geçtiğimiz tüm deneyimlerden hak edişlerimizi alacak, önemli kadersel tamamlanmalar yaşayacağız.
Yaşadığımız içsel baskılar içimizden dolup taştığında, yerini yeni kapılara, şifaya ve bilgeliğe bırakacak.
Dolunay ile birlikte 7 gezegen burç değiştirirken, yaşadığımız ‘7’ yılı ile uyanışa ve tamamlanmaya adım atacağız.
Önce sakince ruhumuzun ve bilincimizin odalarına girecek, usulca zihnimizin penceresini aralayacağız. Yıkık dökük kırgınlıklarımızı toparlayıp arınacak, tertemiz bembeyaz çarşaflar sereceğiz kalbimizin üzerine. Çiçekleri tazeleyecek, gözyaşlarımızı silecek, derin bir iç çekeceğiz. Aceleci, öfkeli değil, metanetli bir kabullenişle, tabiat anaya kıvrılarak, içsel devrimimize hazırlanacağız.
Bir dünya devrimini başlatan kıvılcımdan, ekinoksla birlikte; bahara, yaşama ve yeniden başlamaya uzanan bir döngüdeyiz. Geride çiçeklerinizin güvenle köklenmesini, göğe uzamasını engelleyecek hiçbir şey bırakmayın. İçinizde dolup taşanların akmasına izin vererek topraklarınızı sulayın. Evinizi, bedeninizi, kalbinizi, ilişkilerinizi, alışkanlıklarınızı, işinizi size en iyi gelen şekilde inşa etmek üzere düzenleyin. Ertelediğiniz hayallerinizi, planlarınızı, üretmek istediklerinizi, alma verme dengenizi gözden geçirin. Kendimize iyi baktıkça, birbirimize iyi bakacağız.
Dolunay’ın Sabian Sembolü; “Bir volkanik patlama toz bulutları, lav akıntısı ve yer sarsıntıları getiriyor”
Dünya, kendini yenilemek üzere bu Dolunay ile resetliyor. Bu arınma döngüsünde gizli saklı konular, karanlık ve çirkinlikler, sağlam olmayanlar, ertelenen sorumluluklar daha fazla görünür olacaktır.
Dünya genelinde büyük ses getirecek bir olaya tanık olabiliriz. Bu olay; semboldeki doğal afetleri yaşatabilir. Önemli birinin kaybı söz konusu olabilir.
Sular, denizler, salgınlar, tsunamiler, kuraklık, salgın, yangın, patlama, terör, deniz ve hava yolu kazaları gündemleri ön plana çıkabilir. Yağışlı bir döneme başlayabiliriz.
Sandığımız hiçbir şeyin gerçekte öyle olmadığını görebiliriz. Dağılmalar, kandırılmalar, siber saldırılara açık bir süreçteyiz.
Yönetici istifaları, bölünmeler, siyasi çatışma ve krizler, tutuklamalar yaşanabilir.
Bedenimizde ve ruhumuzda göz ardı ettiğimiz konular, rahatsızlıklarla kendini göstererek şifaya vesile olabilir. Bu süreçte bağırsaklarımızı korumak,bağışıklığımızı güçlendirmek, alışkanlıklarımızı düzenlemek, hijyene önem vermek, güvenli yerlerde bulunmak önemli olacaktır.
Zihnimiz, neyi düşünürse onu hayatına daha fazla çağırır. Bu dönemde korku frekansından çıkarak, ruhumuza iyi gelen şeyleri yapmayı, mutluluk ve sevgiden ayrılmamayı seçelim. Böylelikle, her kadersel olayda bizim için en hayırlı yerde olacak, akışla birlikte kolaylıkla ilerleyebileceğiz.