“Kaç sesi tanımalı insan,kalbindeki sesi bulabilmek için. Kaç sınır geçmesi gerek, evine ulaşması için? İnsanın evi, anlaşıldığı yerdir.”
Yalnız ait hissettiğimiz yerde çiçek açar, güvenle kökleniriz.
Yılın ilk dolunayı geçmişten geleceğe köprü kuruyor, ilerlememiz için her şeyi gözden geçirmemizi istiyor. Bu dolunayda parlayan Sirius, Canopus gibi özel yıldızlar, yol gösterici işaretleri, rüyaları ve ilahi farkındalıkları getiriyor. Gerçekten hazır olduğumuzda, tertemiz bir sayfa açarak ilerlemeye hazırlanıyoruz.
Aidiyet duygumuz anne, güven duygumuz baba karmamızla bağlantılıdır. 0 – 7 yaş arası annemizden sevgi ve onay, 7- 14 yaş arası babamızdan ilgi ve güven alamamışsak, tüm bunları ilerde çevremizden bekler, değer görmek için bir statüye sahip olma, takdir görecek bir yuva kurma peşine düşeriz. Kendimize veremediklerimizi başkasından alamadıkça kızar, suçlar, mızmızlanır ve yargılarız. Dolunay bizde olanı görmemiz için ilişkilerimizle kalbimize ışık tutuyor.
Özlediğimiz geçmişimiz, geç kalmışlık hissimiz, birilerine ve hayata karşı olan kızgınlıklarımız, kırgınlıklarımız, çocuk kalbimizin bize sesini duyurma çabasıdır. Dolunay; sık sık geçmişi hatırlatarak ruhumuzdaki tüm boşlukları bize gösterirken, kendimize ebeveynlik etmemiz gerekenleri göreceğiz. İhtiyaçlarımızı kendimize verdikçe, aşk ve aile ilişkilerimizde güven, huzur ve gerçek bağlara alan açacağız.
Şimdi geçmişi ve duygularınızı hatırlamak için çocuk kalbinize izin verin. Kendini boşluklarınıza şefkatle yaklaşın, hüznünüzün, öfkenizin gözlerinin içine bakın. Yoğun duygusal tepkilerden, alınganlıklardan uzaklaşın, sınırlarınızı doğru çizmeye çalışın. Bir karmik döngüden, kendimize engel olan iç sesimizden özgürleşmeye hazırlanırken, büyük resmi görmeye davet ediliyoruz. Şimdi yaşanan uyanışlar, 22 Ocak öncesi önemli tamamlanışlara vesile olabilir. Aniden gelecek büyük fırsatlar için küçük işaretleri ve fikirlerinizi dahi önemsemeyi, kalp gözünüzü açık tutmayı unutmayın.