Yay Burcu
Burçlar birer enerji, birer arketiptir. Yeryüzü sahnesindeki temsili enerjiler, temalardır. Hepimiz tüm burç enerjilerini az veya çok doğum haritamızda taşırız, hepimiz bir zaman kalitesinde eşsiz ruhlarla doğarız ve Güneş burçlarımızdan ibaret değiliz. O nedenle her Koç’u, her Boğa’yı aynı kişiymişçesine değerlendiremeyiz. Yeryüzünde 12 tip insan yoktur.
Güneş ufuktan Yay enerjisiyle doğmaya başlıyor, değişken ateş doğasıyla Sonbahar mevsimini değiştirerek yeryüzünü kışa hazırlıyor.
Akrep günlerinde yalnız görüneni değil, bilinmeyeni, yer altını, gölgeleri de keşfeden insanoğlu, mevsim Yay enerjisiyle buluştuğunda keşfettiklerini anlamlandırmaya, inanç ve hayat görüşü oluşturmaya, bildiklerini yaymaya başlar.
Yay burcunun sembolü, elinde ok ve yay tutan bir yarı insan yarı at centurdur. Yukarısı nişan alınır ve yüksekler hedeflenir, uzaklar keşfedilir. Fırlatılan ok, bilinmeyene, göğe doğru gider. Nereye düştüğünü bilemeyiz. Bu yüzden Yay Burcu, bilinmeyenle çok ilgilidir. Yaşadıklarını genelde sonunu düşünmeden yapar. Göğe doğru yükselen bu ok insanın evrensel olanla, evrenle bağını kurar. O nedenle Yay Burcu insanlarından, evrensel kuralları bütünsel olarak algılayan kişiler çıkar. Astrologlar, kaşifler, filozoflar, hukukçular, kahinler, akademisyenlerle ilgilidir.
Yay burcu insanı ufkunu genişletmek için başka kültürlerde yaşayan kişilerle bir araya gelir. Duyduğu her inanç ve görüşten kendine uygun olanı alarak, kendine bir elbise diker. Sahip olduğu bilgiler kitabi olmamalıdır. Hayatı yaşayarak öğrenir.
Yay burcu, ateş elementi doğasındadır. Ateş elementi sınırsızlıkla ilgilidir. Yay inançlarında sınırsız olmak ister. Özgürdür.
Eğer bulunduğu yerde kalır ve gezerek keşfedemezse, olduğu yerde karşısına renkli insanlar çıkar. Farklı dil, inanç ve kültürden insanları hoşgörü ile dinleyerek genişlemelidir. Ancak yargılayıcı ve dogmatik olursa genişleyemez. Yay gerilir, ok fırlatılamaz, Yay burcu insanı katılaşır. Tek noktaya odaklanan Yay, fikir ve düşüncelerinde genişlemedikçe; fanatik, aşırı tutucu ve hoşgörüsüz, ırkçı bir yapı sergileyebilir. ‘Ben bilirim’ tavrından sıyrılması gerekir. Sorgulamadan inanırsa yobaz, patavatsız bir kimliğe bürünebilir. Her zaman karşıt burcu ikizler gibi sorgulayıcı olarak kendini dengelemelidir. Onun sınavı da budur. Hatta bazı yaylar bilgisini gösteriş için kullanabilir ve bu bilgi içselleştirmemiş olabilir. Bilmediğini bastırmak için ateşli ve öfkeli biçimde fikrini savunabilir.
Yay burcunun yönetici gezegeni, şans gezegeni Jupiter’dir. Mitolojide tanrılar tanrısı Zeus ile ilgilidir. Bildikleriyle üstün ve soylu olmak ister, yüzeysel olan hiçbir şeyden hoşlanmaz. Derin bilgi ile ilgilidir. Sahip olduğu bilgilerle adaleti sağlar.
Zeus’u sınırlayan ve terbiye eden tek kişi Kronos’tur. Kronos yani Satürn sınırları, Zeus yani Jupiter genişlemeyi temsil eder. İkisi de aslında bir bütündür. Kendimize ve hayata olan inancımız sınandığında hala onu savunabiliyor ve ona sahip çıkabiliyorsak, işte o zaman inancımız gerçektir.
Yay burcu doğum haritamızda hangi evimizdeyse, orada bildiklerimizde ilah gibi hissedebiliriz. Kendimize ve hayata inancımız orada tamdır. Ancak Satürn’ü unutmamalı, gerçekçi bir iyimserlikte olmalıyız. Örneğin mali evimizde ise, bu iyimserlik Plasebo etkisiyle gerçekten de bereketi çoğaltabilir. Yay burçlarının iyimserliği, gerçekten de hayatlarına iyi olanı çeker ve onlara şans getirir. İnandıkları ve istedikleri şeylere genellikle ulaşırlar.
Yaşam, inanç ve genişlemeyi temsil eden yayın gölgesinde ise yok edicilik vardır. Mesela Babildeki savaş tanrısı nergalin kuyruğu akrep şeklindedir. Zeus her zaman kötülere karşı savaşır. İçindeki kötüden ve yaşamdaki kötülüklerden her zaman kaçar. Her zaman aydınlık, bilgili, cömert görünmek ister. Bu bazen gölge yönü ile sahteliğe sebep olabilir. En ahlaklı, en iyi, en bilge görünmek adına kişi içindeki gölgelerden kaçabilir. Bu idealize ettiği kimliğin altında yatan yok edicilik de budur. Kendi gerçek doğasını kendisini yargılayarak yok edebilir.
Hayattaki anlamı keşfetmek üzere yola çıktığı ve bu yolda iyimserlikle dolu olduğu için çevresine de pozitif enerjiler verir. Kolay kolay memnuniyetsizliğe ve şükürsüzlüğe düşmez. Bir Yay burcunda kıskançlık gibi duygular göremezsiniz. Mutluluğu her zaman uzaklarda ve gelecekte arar. O nedenle şu anda olanlar onun moralini kolay kolay bozmaz. Ancak sorumluluk almayı da pek sevmez.
Medikal astrolojiye göre Yay burcu vücutta kalça ve üst bacakları sembolize eder. Fiziksel olarak iriyarıdır. Jüpiter gibi enine boyuna iridir. Karın ve üst bacak bölgesinden kilo almaya meyilli olurlar. Karaciğer ve yayılmacı tümörlerle ilgilidir.
Yay burcunun arketipi; rahip, papaz, dindar ya da din adamı, misyoner, maceracı insanlar, köle tüccarları, gerçeği arayan insanlar, hukukla ilgilenenlerdir.
Tarot’ta ise Denge kartı ile temsil edilir. Dengesizliğin içinde denge arayışı, anlam ve mana ihtiyacı ile ilgilidir. Büyük resme odaklanmak ve gerçekleri görebilmek söz konusudur. Gökyüzünden aldığı bilgiyi yeryüzüne dengeli ve adil biçimde aktarmaya çalışır.
Bir ayağı suda, diğer ayağı topraktadır. Toprak; bilinç, mantık ve dünyevi olanla, su ise; bilinçdışı, duygular, kutsal bilgi ile ilgilidir. Karttaki çiçekler İris’tir ve Zeus’un habercisi ile ilgilidir. Mitolojik hikayelerde bu çiçekler açtığında eşzamanlı olarak gökkuşağı çıkar ve ilahi güzel haberler gelir.
Bilgi meşalesi taşıyıcıları, hayatın pozitif renkleri, derin ve bir o kadar özgür, yeryüzü kaşifleri, iyi ki doğdunuz!