Doğa kendini var ederken, 4 element dengesini kurmak ve daim
kılmak üzere döngülerden geçer. Geçtiği bu döngülerle kendini yeniler, doğal
sirkülasyonu devam ettirir. Doğaya uyum sağlayan her canlı onunla birlikte
gelişir, onun olağan akışına eşlik eder. Doğadan uzaklaşan insan, kendi
doğasından da uzaklaşır. Ve doğa olayları ile birlikte yaşamı ve kendi özünü
hatırlamaya çağrılır. İçimizdeki uyumsuzluk ve kaoslar dünyadan bize ayna
olandır. Buradaki mesajları aldıkça yükselir, dirençlerimizi kırar ve gelişmeye
devam ederiz.

2021 yılının Kasım ayıyla birlikte başlayan Boğa – Akrep
aksındaki tutulmalar, bu yıl 28 Ekim 2023’e dek devam ediyor. Boğa enerjisinde
gerçekleşen tutulma enerjileriyle, doğa bizimle toprak elementi aracılığıyla
konuşuyor. Toprak elementi; madde dünyası, güven, sağlamlık, bedenimiz,
kazançlar, yapılar, üretim ve gıda ile ilgilidir. Bu alanlardaki sınavlarımızı
verirken; dünyevi olana tutunduklarımız, yapılması gerekenleri yapmayışımız,
doğaya sağlamlıkla uyum sağlamak yerine nefse düştüğümüz alanlar, korku ve
kaygılarımız yine beden elektriğimizi aktardığımız topraktan bize dönüyor.

Tutulmaların diğer kutbundaki Akrep enerjisi ise, su elementi
aracılığıyla bize arınmayı hatırlatıyor. Gizlediğimiz, en derinlerde
sakladığımız, kaçtığımız ne varsa toprağı arındıran su gibi yüzeye çıkıyor.
Tohumlar yeşertebilmek, güvenle köklenebilmek için toprağı zehrinden
arındırmayı hatırlıyoruz. Akrep yer altı, ölümlü olan, ruh, yokluk ve karanlık;
Boğa yeryüzü, madde, dünya, bereket ve aydınlık ile ilgilidir. İkisi arasındaki
dengeyi kurmayı krizlerle dönüşerek hatırlıyoruz.

Tutulmaların sarsıcı olmasının sebebi, tutulmalara eşlik eden
Uranüs ve Satürn ile ilgilidir. Uranüs kaos iken, Satürn kaosa düzen
getirendir. Her yaratım bir kaos ile başlar. Uranüs Boğa, Satürn Kova burcunda
iken 2020 yılından beri yaşadığımız Uranüs Satürn karesi; yeni bir dünya için
yıkım ve yapılanmayı anlatmaktadır.

Yaşadığımız üzücü afet, sabit burçlar olan Aslan, Kova, Boğa
aksında gerçekleşmiş, Akrep tutulmasını tetiklemiştir. Bu burçlar sabit
enerjileri anlatır. Aynı zamanda yaratılmış bir karmanın göstergesidir. Bu
enerjilerde gerçekleşen olaylar; sabit olmakta direnç gösteren ama gelişime,
ilerlemeye, sağlamlığa ve yeniliğe hizmet etmeyeni gözler önüne serer. Esnek
bir enerji kırılmaz ama sabit bir enerji zorluklar yaratır. Önemli olan burada
direnç gösterdiğimiz konuları görerek sorumluluk almaktır.

Bugüne dek gerçekleşmiş önemli depremler incelendiğinde,
sabit burçların sahnede olduğunu görürüz. Satürn, Jupiter, Uranüs, Neptün ve
Plüto kolektif enerjiyi anlatan gezegenlerdir. Bu gezegenlerde yerleşen sabit
burçlar tutulmalarda birbiri ile çatışma haline girdiğinde, özellikle kare açı
veya t – kare açı kalıbı dediğimiz açılanmaları yaptıklarında yeryüzünde sert
doğal afetler ve depremler yaşanmıştır. Kaosun ardından mutlaka yeni bir
yaratım ortaya çıkmıştır.

Örneğin; 17 Ağustos 1999 depremi öncesinde 11 Ağustos Güneş
Tutulması gerçekleşmiştir. Aslan burcunda gerçekleşen bu tutulmayı Ay Akrep
burcuna geldiğinde tetiklemiştir. Dahası; Ay Düğümleri, Uranüs, Neptün,
Jupiter, Satürn, Merkür, Mars ve Venüs hatta Şiron dahi o gün sabit
burçlardadır.

6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen yaşadığımız üzücü afet ise
Aslan Dolunay’ında gerçekleşmiş ve 8 Kasım Ay Tutulmasını tetiklemiştir. Ay
Düğümleri yine sabit burçlardadır. Öte yandan şu anda Satürn Kova burcunda iken
bayrağı Plüto’ya devretme hazırlığında ve bizi 2043 yılına dek Kova alanında
dönüşümlere hazırlıyor. Kova; toplum, halk, birlik, hümanizm, yenilikler,
geleceğe uyum sağlamak, yeni sistemler, zeka ve bilim ile ilgilidir.
Dolayısıyla uzun yıllar boyunca halkın kendini neye değer gördüğünü fark
edeceğimiz, yenilenmemiz ve artık direnç göstermememiz gereken konuları fark edebiliriz.
Ülkemizin 8. Evinde ilerleyecek Plüto ile bu konuları ne yazık ki afetler ve
ekonomi aracılığıyla deneyimleyerek, gelişmek ve ilerlemek için mecburi adımlar
atabiliriz.

Bundan böyle riskli zamanlara baktığımızda;

(Kartografik olarak Türkiye’yi direk etkileyenler koyu
renklidir)

5 Mayıs 2023 Ay Tutulması, Ağustos ayı, 28 Ekim 2023 Ay
Tutulması
ve Kasım ayı,

17 Şubat 2026 Güneş Tutulması ve 12 Ağustos 2026 Güneş
Tutulması

6 Şubat 2027 Güneş Tutulması, 2 Ağustos 2027 Güneş
Tutulması
,

17 Ağustos 2027 Ay Tutulması, 26 Ocak 2028 Güneş Tutulması,

7 Mayıs 2031 Ay Tutulması, 30 Ekim 2031 Ay Tutulması,

15 Kasım 2031 Güneş Tutulması, 25 Nisan 2032 Ay Tutulması,

9 Mayıs 2032 Güneş Tutulması ve 3 Kasım 2032 Güneş Tutulması
tarihleri dikkat çekmektedir.

Bu tarihlere bakarak dünya üzerinde deprem şiddetlerinin de
ne yazık ki 2028 yılı sonrası daha fazla artacağını söyleyebiliriz.

Dilerim yaşadıklarımız; doğayla bir bütün olduğumuz, hiçbir
tarihe korkuyla ve umutsuzlukla bakmadığımız, önlemlerimizi alarak daha sağlam,
güvenilir, huzurlu bir yaşam kurduğumuz günlere vesile olur.

Hakkımız olan değerde yaşamak için Nisan 2023 – Mart 2025
arası adaletin gündeme geleceği tutulmalara yaklaşıyoruz.

Sevgilerimle,

İnci Gücen

Altair Astroloji

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir