Hepimiz, dolunay olduğunda uykusuz olduğumuzdan veya daha iyi olduğumuzdan, tutulmalarda hissettiğimiz yoğun enerjilerden bahsederiz. Geceleri gökleri süsleyen bembeyaz ışık bizleri duygusal dünyalarımıza çeker. Ay’ın hareketleri denizlerde gel- git hareketlerine sebep olur. Peki ya yaşamlarımızda?
Hepimiz bir zamanın kalitesi ile doğarız. Bir Güneş tutulması sonrası doğar ve bir Ay tutulması sonrası ölürüz. Ay ve Güneş doğum haritamızda kişiliğimizi gösteren en önemli noktalardır. Ay;
Bilinçaltımızı, karmamızı, duygularımızı, annemizi nasıl algıladığımızı, dişil enerjimizi temsil eder. Ruhun tekamüldeki evresini gösterir. Ay bizim içgüdülerimizdir, bu nedenle bir çocuğun haritasında Ay’ını bilmek çok önemlidir, onu nasıl güdüleyebileceğimizi ve anneyi nasıl algıladığını görebiliriz.
Ay’ın bir turu yaklaşık 28 gün sürer. Bir kadın 28-29 günde bir yumurtlama döngüsüne girer.
Doğum haritamızda Güneş babamızı, Ay annemizi simgeler. Aynı zamanda içimizdeki eril ve dişil yanımızdır. Bu nedenle çoğu kadın babası çoğu erkek annesi gibi kişilere çekilir ve aralarındaki ilişki kendi ilişkilerine de yansır.
Ay’ın; Yeniay, Dolunay, İlk Dördün, Son Dördün, Hilal, Balzamik, Kambur Ay gibi fazları vardır. Yeniay’lar ve Dolunay’lar Ay Düğümleri dediğimiz noktalara yakın olduğunda tutulmalar meydana gelir. Tutulmalarda doğan kişiler ise özel bir enerjiye sahiptir.
YENİAY FAZI (0 – 45)
Yeniay fazı; gökyüzünde Güneş ve Ay’ın kavuşması ile meydana gelir. Bu fazda gökyüzünde Ay gözükmez.
Ay Yin enerjisidir, dişil enerjidir. Güneş Yang, eril enerjidir. Ay ve Güneş’in birleşmesi, dişil ve eril enerjinin kaynaşmasıdır, iç içe olmasıdır. Ay bilinçaltıdır; yeni ay bilinçaltı ile bilinç üstünün kaynaşmasıdır.
Ruh, tıpkı bir bebeğin doğduğu andaki aşamadadır. Dolayısıyla bu kişiler dürtüseldir. Bir şeyleri başlatmak, öncü olmak isterler. Hayatta kalma içgüdüleri yüksektir. Cesurlardır. Üretken olmaları ve başlattıkları işi devam ettirmeleri için 28 yaşlarını geçmeleri gerekir.
Buradaki enerji Güneş ve Ay’ın bulunduğu burçlara göre değişir. Eğer Güneş ve Ay aynı burçtaysa anne babayı tek bir kişi gibi algılamak söz konusudur. Bulunduğu burçlara göre ebeveynlerden biri diğerinin arkasında kalabilir. Bu durum kişinin ilişkilerine de böyle yansır. İç dünyasına ise mantığın veya duyguların arka planda kalması şeklinde yansıyacaktır.
HİLAL FAZI (45 – 89)
Hilal fazında doğan kişilerin haritalarını incelemek çok önemlidir. Çünkü Güneş ve Ay arasında 90 derece açı varsa gergin durumlar, 60 derece açı varsa uyumluluk, 51 derece varsa psikolojik takıntılar ve 72 derece açı varsa doğuştan gelen yetenekler söz konusudur.
Ruh artık bebeklikten çocukluk aşamasına geçmiş gibi dünyaya gelmiştir. Hayatı boyunca kişi sürekli tıpkı bir çocuğun düşe kalka yürümeyi öğrenme hali gibi yaşar. Bu kişilerin 3 yaşına kadar olan evreleri çok önemlidir. Anneyle olan bağında bağımlılık varsa hayatında da bu devam edecektir. Bu fazda kişi geleneklerden, beklentilerden özgürleşmeli, bireyselleşmeli, kendini ispat etmeli, gelişmek için ona dayatılan kalıplardan uzaklaşmalı, bol bol seyahat etmelidir.
İLK DÖRDÜN FAZI (90 – 135)
Ruh burada daha olgundur ve isteklerinin peşinden nasıl gittiği ile sınanır. Güneş ile Ay arasında 90 derece varsa gergin durumlar, 108 derece varsa hak edişler ve karmik rahatlık, 120 derece varsa benlik ve duyguların akıcılığı, uyumu ve 135 derece varsa tramvatik durumlar söz konusu olabilir.
Burada da Ay ve Güneş’in bulunduğu burçlar çok önemlidir. Karmadan getirilen gerilime veya tamamlanmış durumlara bakılır.
Bu kişiler genelde hırslıdır. Kendilerini tanıma yolunda ailelerine karşı katı tutumlar sergileyebilirler. Ay bilinçaltıdır, Güneş bilinç üstüdür. Duygusal olarak bilinçaltı ile bilinç üstü de mücadele ediyor. Bu mücadelenin nasıl olduğu ise aradaki açıya bağlıdır.
BÜYÜYEN AY FAZI (135- 180)
Bu kişiler genç yaşlardan itibaren kendi potansiyellerinin farkındadırlar. Ay ve Güneş arasında 150 ve 180’edoğru evrilen açılar olduğu için ani sorunlar, gerginlikler çok fazla olur. Anne ve baba arasında da sıkıntılı durumlar söz konusu olabilir.
Şayet arada 144’lük açılar varsa mutlak kader olan belirgin durumlar vardır. Önemli yetenekleri olabilir. Büyüyen ay fazında doğanlar sürekli yeni bilgilere ihtiyaç duyarlar. İnsanlara bu yeteneklerini sunmanın yollarını ararlar.
Her şeyi analiz etme, onay ihtiyacı, gündelik hayata adapte olmaya çalışma durumları söz konusudur. Hep kendi ayakları üstünde durmak zorunda kaldıkları için çok güçlülerdir.
DOLUNAY (180 – 240)
Bu fazda Ay ve Güneş, duygu ve mantık, eril ve dişil yan karşı karşıya gelmiştir.
Bu kişiler sen – ben dengesini kurmakta zorlanabilir. Denge kurmak, iletişim kurmak hayat sınavlarıdır. İçsel huzuru bulmak daha zor olabilir. Anne ve babası ayrı olabilir.
Kadınlarda eril kimlik çok baskındır. Daha sert, maskülen, dominant kadınlar olurlar.
Erkekler ise genelde daha kibar ve kadın ruhundan anlayan kişiler olurlar.
KÜÇÜLEN AY (225 – 270)
Bu faza aynı zamanda ‘Kambur Ay’ fazı denir.
Bu fazdaki kişiler genelde bilgilerini insanlara aktaran kişilerdir. Hayatlarında bir yaşam felsefesi oluşturmaya çalışırlar. Özgür ruhludurlar.
Bu kişiler için iyi bir eğitim almak, yolculuklar, ideolojiler, inançlar önemlidir. Bazen fanatik veya dogmatik olabilirler.
Güneş ve Ay arasındaki açıya göre kendi kimliklerini bastırabilirler. Anne ve babadan çok çekinme, kendini bastırma, evde beklenmedik durumlar yaşama söz konusu olabilir.
SON DÖRDÜN (270 – 315)
Bu fazda Ay küçülmektedir. Bir bitiş evresindedir ve yaşamda sürekli bir şeyleri tamamlamaya çalışabilir. Evde genelde anne daha baskındır.
Bu kişilerin istekleri ile toplumun istekleri çok çelişebilir. Topluma yeni fikir ve ideolojiler getirmek isterler. Bu nedenle toplum tarafından onaylanmaya ihtiyaç duyarlar. Statü kazanmak için çok hırslıdırlar. Sorumluluk duyguları güçlüdür.
BALZAMİK AY FAZI (315 – 360)
Bu hayatta kayıplar yaşayabilirler, bir durum yüzünden kurban durumuna düşebilirler. Çünkü insanlara sınır koymakta zorluk çekerler. Ay ve Güneş arasındaki gezegenin temalarını yaşarlar.
Halbuki çok derin ve güçlüdürler. Dünyevi konular ilgilerini pek çekmez. Fedakar ve hassaslardır. Ruhsal olarak önemli dönüşümler yaşarlar.
Çok güzel soslar yaparlar, şarap yapabilirler.