Gökyüzünde boşluğa bakıp hiçliğinizi hissettiniz mi hiç? Hiçlik ve eşsizliği bir arada buldunuz mu? İlk kimler anladı buluşmayı?
Hepimiz hayat yolumuzda ilerlerken, zaman spiralinde sürekli başa dönerek deneyimlerle arınırken, ruhumuzu makro bilince ulaştırıp yaratılışa ulaşma çabası içerisindeyiz. Dünyevi değerlere kendimizi kaptırmışken, gökyüzü 7 yıl boyunca Uranüs Boğa ile bizlere tüm bunlardan sıyrılmayı öğretip varoluşu hatırlatmaya çalışıyor.
İnsan varlığı üç parçadan oluşur; Ka, Ba ve Ra. Ka, et bedenimizdir. Ruhumuz dünya yolculuğunda burada konaklar. Ba; ruhumuzdur, bilincimizdir. Beden yok olduktan sonra bizimle kalacak olandır. Ra ise tanrısal bilinçtir. Yüksek benliğimizdir. Ra’ya ulaşmak için tüm bu deneyimleri yaşarız. Ba’nın neye ihtiyacı varsa karşımıza bazen bir insanla bazen bir olayla yaşar, deneyimler ve öğrenir. Külli ve Cüzi irademize göre yaşar, hayat yolumuzda ilerleme yolumuzu seçeriz. Peki seçerken nelere dikkat etmelidir?
Evrenin yazılı olmayan kuralları vardır. Karma bir bumerang gibi kurallara uyuş şeklimizi değerlendirip bize döndürür. Evren yasaları ise şöyledir;
Artha yasası: Ahlak ve erdemdir. Kime el uzattık, yardım ettik, şifa olduk? Kimin hakkını yedik, canlılara nasıl davrandık? Bunları sorgular.
Kama yasası: Kısaca; eline, beline, diline sahip ol der. Kadının Venüs’ü erkeğin Mars’ıdır. Dürtülerimizi ne kadar kontrol ettiğimizi sorgular.
Dharma yasası: Hayat amacımızdır, bardoda seçtiğimiz öğretici alandır. Bu hayatta bazen öğrenci bazen öğretmen oluruz. Önemli olan ne kadar doğru davrandığımızdır. Yaptığımız en kötü görevi de en eğlenceli görevi de doğru yapmak zorundayız.
Satya yasası: Vicdan. Önce kendimize, içimize dönmeli ve ne kadar dürüst olduğumuzu sorgulamalıyız. Bizler hayatı yaşadığımız kadar biliyor ve Merkür’ümüz kadar algılıyoruz. Bu nedenle kimseyi yargılama lüksüne sahip değiliz. Evrenin bumerangı yargıladığımız ne varsa önümüze getirecektir.
Ahimsa yasası: Karma yalnızca yargıları ve yaptığımız kötü davranışları değil, iyiliklerimizi de bize döndürür. Muhtaçları, sokak hayvanlarını beslediğimizde, koruduğumuzda, iyilik dağıttığımızda bizler de iyilik bulacağız.
Tekamül sürecinde kendimize, başkalarına ve yaşama saygı duyup yaşadıklarımızı sevgiyle kabul etmeliyiz. Biz direndikçe sınavlarımız sertleşecektir. Ne yaşanıyorsa, o an için en doğru olandır ve en doğru zamanda yaşanmaktadır. Önemli olan ardında yatan sebepleri idrak etmektir.
Titreşerek dirildiğimiz bu evrende hepimiz ve her şey, birbirimize bağlıyız. Bir yıldızdan bir toz zerreciğine kadar yaşamlarımızın bir sebebi var. Almak için istemek yeterli ve her hayal bir dua. Her hareketimizin yaydığı bir frekans var. Güzelliklere ancak birlik bilincini keşfettiğimizde ulaşacağız.
Kolaylıklarla geçeceğimiz deneyimler ve salt sevgi bizlerle olsun.