”20 Şubat 1966 -19 Ağustos 1967
12 Eylül 1984 – 6 Nisan 1986
14 Nisan 2003 – 25 Aralık 2004,,
Merhabalar,
Hepimizin doğum haritası tıpkı parmak izimiz gibi kendimize özeldir. Hepimizin bu hayatta belli hayat rolleri vardır. Ay düğümleri ise bu hayat rolleri ile ruhumuzun hangi alanda evrimleştiğinin ipuçlarıdır. Doğduğumuz anda ruhumuz güney ay düğümümüzü bilir, buna isterseniz atalarımızdan gelen karmik depo diyebilirsiniz, şayet reankarnasyon inancınız var ise 7 – 9 yaşam arası yaşadıklarımızın ortak deposu diyebilirsiniz. Sonuç olarak ruh, güney ay düğümünü bilir ve 28 yaşına kadar oradan desteğini alır. ancak 28 yaşından sonra işler kızışmaya başlar, artık kuzey ay düğümüne yani 33 yaşımıza, var olma sebebimize yaklaşıyoruzdur. Kuzey ay düğümüne gidemezsek hayat sınavları sertleşmeye başlar. 33 olmasının sebebi ise 33’ün evrende yeniden doğuş manası olmasıdır. O yaşımızda 10 yaş almış gibi hissederiz. Düşünsenize, güneş her 33 yılda bir aynı noktadan doğuyor, yani 33. doğum gününüzde güneş doğduğunuz günkü konumundan doğuyor olacaktır.
Kuzey ay düğümü ile ruhumuz hangi deneyimleri yaşayarak olgunlaşacak bunu görürüz. Hepimiz kendimize özel olan haritamızda bu noktaya belli alanlarda gideriz, ben de sizlere genel temadan bahsedeceğim.
Kuzey ay düğümü boğa burcunda iken o enerjiye doğru gider ve akrep burcundan sıyrılırız. Ruhunuz tutkuyu bilir, manipülasyonu bilir, karanlığı ve kuşkuyu bilir. Bu nedenle insanlara pek güvenmezsiniz. Krizlerle başa çıkmak ve insanları psikolojik olarak anlamak konusunda çok iyisinizdir ancak bu hayatta duygusal değil somut anlamda, maddi anlamda destek vermeniz istenecektir.
Aynı zamanda içinizde hep bir ‘her şeyin gelip geçici olduğu’ duygusu vardır ve bunu aşarak bir şeylere, birilerine güvenmeniz, kalıcı değerler oluşturmanız gerekir. Hatta bu duygu hiçbir yere ait olamama hissi de verebilir. Sizinse bu hayatta yapmanız gereken köklenmek, kök salmaktır. O yüzden genç yaşlarda birikim yaparak mutlaka kendinize bir ev, arsa satın almaya çalışmalısınız. Kalıcılık hayatınızın her alanında olmalı, fevri vazgeçişlerden kaçınmalısınız.
Hayat size tutumlu olmayı, maddeyi, parayı yönetmeyi öğretecek, şayet öğrenmezseniz maddi konularda deneyimler yaşatacaktır. Bu hayatta emek emek kendi paranızı kazanmalı ve kendi ayaklarınızın üzerinde durarak kendi değerinizi belirlemelisiniz. Kimseden maddi anlamda destek gelmeyecektir, siz adım adım kendiniz başaracaksınız. sabır ve çaba ile kendi sınırlarınızı koruyup kendi değerinizi bileceksiniz, kendi doğrularınızı oluşturmaksa en büyük sınavınız olacaktır. Kendinizi değersiz hissederek size verilmiş olan yetenekleri baskılamamalısınız. Sevgiyi ve aşkı, kendi değerinizi bildiğinizde bulacaksınız.
Duygularınızı da hemen açığa vurmamalı ve insanları duygularınızla, kıskançlıkla veya cazibenizi kullanarak kontrol etmek veya duyguları bahane etmek yerine olaylara otoriteniz ve mantığınızla cevap vermelisiniz.
Bu hayatta sizi geriye çekecek alanlar; tehlikeli, karanlık, gizemli, gizli saklı işlerdir. Aynı zamanda güç tutkusuyla çevrenizdekileri ezip geçmek de size zarar verecektir. Şans oyunları, eş kazancı gibi emeksiz kazançlar size pek yaramayacaktır.
Size iyi gelecek olan alanlardan birisi doğadır. Kendinizi doğaya bırakın, toprakla temas edin. Aynı zamanda affedici olmaya çalışmalısınız. Birine duyduğunuz öfke ve üzüntü sadece size yük olur. Siz onu affedip serbest bıraktığınızda size özür için gelecek veya ilahi adalet işleyecektir. Ancak hayat sizin egonuzu onure etmemek için bunu beklediğiniz sürece getirmeyecektir.
Dünyevi değerlere pek önem vermezsiniz. Duygularınızın dışında beden olarak da varlığınızı ve 5 duyu organınızı tanımanız gereklidir. Hayatın tadına vararak bedeninizi keşfedin; yoga yapın, sanatla ilgilenin, müzik, güzel manzaralar, güzel tatlarla 5 duyu organınızı besleyin. Kendinizi hayatın akışına bırakın ve güç tutkusundan uzaklaşın. Bu hayatta bulmanız gereken en önemli duygu; huzurdur.
Sizler bu hayata hayatınızın mimarı olmak için geldiniz, hayatın her alanında adım adım ilerleyerek sabırla ve istikrarla inşaa ettiğiniz yapı en sonunda sapasağlam olacak ve siz huzurla o manzaranın karşısına geçip, gerçek sevgi ve destek hissini tadacaksınız. Sadece yavaşlayın ve anın tadını çıkartmaya çalışın. Bazen sonuçtan çok yoldaki serüven önemlidir.