26 Ağustos 1964 – 19 Şubat 1966
17 Mart 1983 – 11 Eylül 1984
13 Ekim 2001 – 13 Nisan 2003

Merhabalar,
Hepimizin doğum haritası tıpkı parmak izimiz gibi kendimize özeldir. Hepimizin bu hayatta belli hayat rolleri vardır. Ay düğümleri ise bu hayat rolleri ile ruhumuzun hangi alanda evrimleştiğinin ipuçlarıdır. Doğduğumuz anda ruhumuz güney ay düğümümüzü bilir, buna isterseniz atalarımızdan gelen karmik depo diyebilirsiniz, şayet reankarnasyon inancınız var ise 7 – 9 yaşam arası yaşadıklarımızın ortak deposu diyebilirsiniz. Sonuç olarak ruh, güney ay düğümünü bilir ve 28 yaşına kadar oradan desteğini alır. ancak 28 yaşından sonra işler kızışmaya başlar, artık kuzey ay düğümüne yani 33 yaşımıza, var olma sebebimize yaklaşıyoruzdur. Kuzey ay düğümüne gidemezsek hayat sınavları sertleşmeye başlar. 33 olmasının sebebi ise 33’ün evrende yeniden doğuş manası olmasıdır. O yaşımızda 10 yaş almış gibi hissederiz. Düşünsenize, güneş her 33 yılda bir aynı noktadan doğuyor, yani 33. doğum gününüzde güneş doğduğunuz günkü konumundan doğuyor olacaktır.

Kuzey ay düğümü ile ruhumuz hangi deneyimleri yaşayarak olgunlaşacak bunu görürüz. Hepimiz kendimize özel olan haritamızda bu noktaya belli alanlarda gideriz, ben de sizlere genel temadan bahsedeceğim.



Kuzey ay düğümü ikizler burcunda iken o enerjiye doğru gider ve yay burcundan sıyrılırız. Fakat güney ay düğümünün de olumlu özellikleri ile ilerleriz.

Diğer hayat deneyimlerine nazaran sizin yaşam yolunuz daha kolaydır. Çünkü ruhun devinimi yengeç ile başlar, ana rahmidir ve ikizler ile sona erer. Siz belli hayat görüşüne ve bilgi birikimine sahipsiniz. Ruhunuz yalnız bir bilgedir. Bu bilgi birikiminin gölgesi; en iyi ben bilirim, bilir kişiyim ve ben haklıyım şeklinde olmamalıdır, bu durum sizi geriye çekecektir.

Bu hayatta sizi ileriye taşıyacak en önemli şeylerden biri yalnızlıktan sıyrılmak ve insanlarla iletişim kurmaktır. Doğada yalnız kalmak ve özgür ruhlu olmak size tatlı gelse de sonradan size zarar vermeye başlayacaktır. İnsan içine karışmalısınız. İnsanları dinlemeyi öğrenmeli, bir çocuk heyecanıyla sorular sormalı ve fikirlerinden kendinize bir şeyler katarak dünyayı başkalarının gözünden görmelisiniz. Günlük yaşama adapte olmanız gerekir, bilgisiz görüneceğim korkusu sizin için tuzaktır. Fanatik ve tutkuyla bağlı olduğunuz fikirleri, yaşadığınız deneyimler yıkacaktır.

İnsanlarla eğitmeniniz olarak değil arkadaş olarak iletişim kurmaya çalışmanız gerekmektedir. Arkadaşlarınızın size engel olacağı düşüncesinden sıyrılmanız en önemli konulardan biridir. Sizler de fikirlerinizi paylaşmalısınız, çok derin bilgilere sahip olsanız da olabildiğince basit şekilde anlatmalısınız. Aynı zamanda bir şeyleri abartmak da size iyi gelmeyecektir, Önemsiz konuları en önemli hale getirmek veya detaylarda kaybolmak sizi konunun özünden ve büyük resimden uzaklaştırabilir.

Hayatta sizi ileriye taşıyacak şeyler; iletişim, arkadaşlık, soru sormak ve dinlemek, kısa yolculuklara çıkmak, medya ile ilgilenmek, kardeşleriniz ve kesinlikle yazı yazmaktır.

Ruhunuzu yaşamın renkleri ve canlılığı ile buluşturun. Soğuk ve sıkıcı alanlardan uzaklaşın. Özgür ruhunuz sürekli gerçeği arıyor, hem de hiç bilmediğiniz, görülmemiş, ayak basılmamış, dokunulmamış yerlerde. Fakat gerçeği bulacağınız yer inziva değil hayatın ta kendisi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir