”24 Aralık 1962 – 25 Ağustos 1964
25 Eylül 1981 – 16 Mart 1983
10 Nisan 2000 – 12 Ekim 2001
6 Kasım 2018 – 5 Mayıs 2020”
Merhabalar,
Hepimizin doğum haritası tıpkı parmak izimiz gibi kendimize özeldir. Hepimizin bu hayatta belli hayat rolleri vardır. Ay düğümleri ise bu hayat rolleri ile ruhumuzun hangi alanda evrimleştiğinin ipuçlarıdır. Doğduğumuz anda ruhumuz güney ay düğümümüzü bilir, buna isterseniz atalarımızdan gelen karmik depo diyebilirsiniz, şayet reankarnasyon inancınız var ise 7 – 9 yaşam arası yaşadıklarımızın ortak deposu diyebilirsiniz. Sonuç olarak ruh, güney ay düğümünü bilir ve 28 yaşına kadar oradan desteğini alır. ancak 28 yaşından sonra işler kızışmaya başlar, artık kuzey ay düğümüne yani 33 yaşımıza, var olma sebebimize yaklaşıyoruzdur. Kuzey ay düğümüne gidemezsek hayat sınavları sertleşmeye başlar. 33 olmasının sebebi ise 33’ün evrende yeniden doğuş manası olmasıdır. O yaşımızda 10 yaş almış gibi hissederiz. Düşünsenize, güneş her 33 yılda bir aynı noktadan doğuyor, yani 33. doğum gününüzde güneş doğduğunuz günkü konumundan doğuyor olacaktır.
Kuzey ay düğümü ile ruhumuz hangi deneyimleri yaşayarak olgunlaşacak bunu görürüz. Hepimiz kendimize özel olan haritamızda bu noktaya belli alanlarda gideriz, ben de sizlere genel temadan bahsedeceğim.
Kuzey ay düğümü Yengeç burcunda iken o enerjiye doğru gider ve Oğlak burcundan sıyrılırız. Fakat güney ay düğümünün de olumlu özellikleri ile ilerleriz.
Ruhunuz sorumluluk duygusunu bilir, çalışmayı, saygınlık elde etmeyi önemser. Doğruluk kavramı sizin için çok önemlidir ve her şeyin kurallarına uygun olmasına dikkat edersiniz. Toplumun onayını almak adına tüm özgürlükleri kısıtlayabilirsiniz. Çünkü size tam olarak bu aşılandı ve henüz minicik bir çocukken kendi kendinizin ebeveyni olmak, sorumluluklar almak zorunda kaldınız. Hep olgun bir çocuktunuz. Kimseye yük olmamak için kendinizi geri plana itmek zorunda kaldınız. Güçlü olmak zorunda kaldınız. Bu nedenle kendinizde kısıtladığınız o; kendini bırakma, destek isteme ve duygularını rahatça ifade etme duygusunu başkalarında görmek sizi dıştan öfkelendirse de içinizde aslında arzu ettiniz. Ancak şimdi yapmanız gereken; sevginin, desteğin, aile kavramının sıcaklığını tanımak, hırs yerine şefkati geliştirmek, kendinizi işinize değil evinize adamaktır. Evlenmek ve yalnızlığınızdan sıyrılmak size en iyi gelecek şeylerden biridir ve bu gerçekleşmediği sürece kendi ebeveynleriniz ve evinizle ilgilenmeniz gereken durumlar oluşur.
İpin ucunu bırakmak sizin bu hayatta en korktuğunuz şeylerden biridir, ruhunuzu gevşetecek her şeyden kaçarsınız. Çünkü bir kez kuralları çiğnediğinizde, taviz verdiğinizde, hayattaki bir anınızı görev bilinciyle değil öylesine yaşadığınızda bir daha toparlayamayacağınızı ve saygınlığınızı yitireceğinizi düşünürsünüz. Oysa siz rahatlayıp uzandığınızda, çevrenizi de telkin ettiğinizde, doğal olduğunuzda hayatınız oldukça kolaylaşacaktır. Bu hayattaki göreviniz, başarılı olmak değil çevrenize başarıya ulaşmaları için yol göstermektir. Karşınıza da hep sizden manevi destek isteyen kişiler çıkar. Destek almak, hata yapmak, incinmek, korkmak bu hayattaki en olağan şeylerdendir, hiçbirimiz mükemmel değiliz, insanız. Alkışları yitirme korkusu size zarar verecektir.
Hiçbir şey mükemmel, net ve dümdüz değildir, derininde, ardında bambaşka kavramlar taşır. Bu nedenle her şeyi kontrol edemeyeceğinizi kabullenip, ardındaki anlama bakarak bakış açınızın sınırlarını genişletmeniz gerekmektedir.
Hayatı düzene sokmak yalnız kural ve kısıtlamalarla mümkün değildir, çevrenize sevginizi sunmalı, onlarla empati yapmalı ve onları doğum haritanızdaki yerleşimlere göre; sevginizle, bilginizle, belki de iş anlamında beslemelisiniz. Tabi ki bunun için de önce kendinizi sevmelisiniz. Hislerinize kulak verin ve içinizdeki sevgi dolu yanınızı keşfedin, önce kendinizi besleyin. Böylece karşılıksız sevgi duygusu hayatınıza akacaktır. Siz değerlisiniz, sevilmeyi hak ediyorsunuz ve kalbinizde göstermekten korktuğunuz sevgi dolu bir yer var. Bunu duygularınızdan kaçarak ve mesafe koyarak gizleyemezsiniz. Hissetmek zayıflık değildir ve yaşam dengeyi sever.
Dünyayı sevgi ve iyilik ayakta tutar. Mutlu ettiğiniz kalpler hayatınızın ışığı olacaktır.
Sevgiler.