Merhaba yeryüzü sakinleri,
Hayatımız film şeridi gibi hızla akarken, zihnimiz bazen geçip giden kareleri yakalamakta zorlanır. Bu hayatta bir tek zihnimizi durduramaz, düşüncelerimizi susturamayız. Tıpkı zihnimiz gibi Güneş Sisteminde en hızlı hareket eden gezegen de Merkür’dür. Geçip giden kareleri başa sarmak, gözden kaçırdıklarımızı fark etmek, takılı kaldığımız deneyimleri anlayarak ilerlemek için retrolar birer fırsattır.
Merkür retroda iken bizlere; kendimizle nasıl bir ilişki kurduğumuzu diğerleri aracılığıyla hatırlatıyor olacak. Dürüstlük, adalet, değersizlik, yetersizlik hissi, denge kuramama gibi konuları karşımızdaki insanlarla derin yüzleşmeler yaşayarak fark edeceğiz.
Geçmişten gelen kişiler, bu dönem başlayan ilişkiler de yine bu konularda farkındalık yaşamamıza hizmet edecektir. O nedenle geçmişten geleni reddetmek yerine, orada gözden kaçanı anlamaya çalışmalıyız. Hala kalpten bağlı olduğumuz biri ise, retrolar ilişkiler için ikinci bir şanstır.
Bu süreçte temeli sağlam olan ilişkilerde konuşulmayanlar konuşularak kalp kırıklıkları onarılabilir. Sağlam olmayan bağlarda ise hakikatler açığa çıkabilir ve ilişkiler sonlanabilir. Jupiter karşıtlığı ile başlayan retro ile beraber yalnızca kendimize odaklanmamalı, kibirden arınmalı, düşünerek konuşmalı, anlamaya çalışmalı ve haksızlık yapmaktan imtina etmeliyiz. Yaptığımız haksızlıklar önemli karmalar yaratarak, Kasım ayında karşımıza çıkabilir.
Değeri alamamanın altında derin bir inançsızlık ve yetersizlik hissi vardır. Kendini değersiz hisseden kişilere gösterdiğiniz çaba, verdiğiniz değer, o kişi melankoliden besleniyor ve kalp bilincine çıkamıyorsa beyhudedir. Çabanız görülmediğinde, değer karşılıklı olmadığında, özgürleşme ve size değer olana yelken açma vakti gelmiş demektir.
Bugünlerde boşanma ve evlilik kararları da yeniden gözden geçirilebilir. Her türlü davada erteleme ve aksilikler yaşanabilir. Yeni başlangıçlar, anlaşmalar, sözleşmeler zorunlu değilse ertelenmelidir. Eğer önceden verilmiş bir kararsa, zorunlu ise veya sağlık söz konusu ise hiçbir şey ertelenmemeli, akış durdurulmamalıdır.
23 Eylül ile birlikte retro süreci daha da güçlenecek, görünenin ardındakini fark etmemizi sağlayacaktır. Düzen, arınma, hesaplama, temizlik, yarım bırakılanları tamamlama, detayları görme sürecine gireceğiz.
Retro süresince; dekorasyon, kuaför, bakım, alışveriş, seyahat, ticaret, iletişim konularında temkinli olmalı, yavaşlamalı, sakince kendimizle zaman geçirmeli, yarım bıraktıklarımızı tamamlamalıyız.
Retro’nun başladığı derecenin sembolü;
“Bir sanat galerisindeki özel odada üç adet çok önemli ve eski sanat eseri asılı duruyor.”
Retro süreci soruyor; senin için bu hayatta en değerli kavramlar nelerdi? Onlara gereken değerleri verdin mi? Bugüne dek pek çok şans ve fırsatı elimizden kaçırmış, yanlışlar yapmış olabiliriz. Ancak bu defa gerekli öğretileri çoktan aldık, şimdi o öğretilerden anladıklarımızı uygulamalı, yine aynı hatalara düşmemeliyiz. Retro süreci ile hayallerimizi ve hayatımızı büyüleyici bir sanat eserine dönüştürebiliriz. Sadece onlara gereken kıymeti vermeli, yeniyi eskiyle kıyaslamamalı, özenmeli, yılların bize öğrettiklerini her detayına işlemeliyiz.