Aynı dili konuşmak ne kadar önemli yaşamda. Hayata baktığın pencere eğer diğerlerinden bambaşkaysa ve senin pencerene ısrarla perdeler çekiyorsa diğerleri, yalnızlaşır insan. Aynı dili konuşmak yalnızca aynı konudan bahsedebilmek midir karşılıklı? Merkür sadece iletişim değildir. O içinde; merhameti, empatiyi, anlayışı da barındırır. Aynı şeylere merhamet gösterebilmektir. Aynı şeyleri hatrında var etmektir. Öyle ki, geçmişini bilip oradan dersler çıkartmayan bir ruh, nasıl ileri gidebilir.
Bilinçaltı korkularımız bulanıklaştırmışken suyu, su üstünde ışıkla buluşuyor şimdi. Fark et ve arın.
Merkür retrosu sürecinde, geçmişi yad ediyoruz. Ancak; o bana bunu yapmıştılarla, rakı masalarıyla, kurban psikolojisine girerek, mağduru oynayarak değil. İşte orası gölge yön, an’ı bulanıklaştıran. Bizleri bugünümüzde bu farkındalığa getiren her şeye şükür ve teşekkür ederek uğurluyoruz o günleri ve kişileri. Venüs’ün de etkisiyle aniden ve yeniden kurmak istediğiniz bağ için bir ay sonra sisin dağılmasını ve yaldızların ardındaki gerçekliği bekleyin. Romantizm ruhu eserken ruhunuzda; bir mum ışığında, bir yağmur damlasında, zamandan herhangi bir sayfanın kenarında, kırdığınız kalplerden af dileyin.
Ve; geçmişte aldattığın, aldandığın ne varsa onun bedeli karşına dikiliyor şimdi. Karmasının tüm heybetiyle. Belki de 2014’ün soğuk bir Şubat gününden kalma. İlişkide, ticarette, işte asla ortaya çıkmaz, canını yakmaz sanıp kendini kurnaz gördüğün, hak yediğin, yalan söylediğin ne varsa. Kendini nasıl da kandırıyor insan.
Astroloji, mistik ve ökült konularla ilgilenip esasen hiçbir şey bilmeyen, çalıp çırpan ve çarpıtan kim varsa karma güneşi onun üzerine doğuyor.
Zihnin, tam ortasında bulunduğu konudan nasıl da usulca uzaklaşıyor. Huzurlu bir okyanusun ortasında, sisli bir ufka yüzer gibi. Mantık şimdi, kara kadar uzak. Öyle ki, o ufukta inziva var, kaçış var, hayaller var. Dünyadan uzaklaşma isteği var, tam kalbinde. Evren, tüm gücüyle ilahi destek sunar gibi sembollerle, rüyalarla, işaretlerle seninle konuşuyor olacak. İlham perileri sürekli fısıldıyor, hadi kalbinden geçeni ellerinle var et, der gibi. Özellikle ayın en son günü; yaz, çiz, boya ve dile. Kalbinden ve zihninden geçenlere dikkat et. Gelecekten birileri sana özel sırlarını veriyor sanki.
Şifa bekleyen hastaların çoğu bu dönemde iyileşirken, spiritüel çalışmalar, dualar, meditasyonlar, terapiler de senin ve bütünün ruhuna şifa oluyor.
Elbette, Merkür retrosunun tüm geleneksel süreci de başrole yerleşiyor. Kayıplar, yanlış anlaşılmalar, teknolojik cihazlarda sorunlar, iletişim ve medya ile ilgili sektörlerde problemler, iptaller ve aksaklıklar, yavaş ilerleyen bir hayat akışı. Evlenilmemesi, imza atılmaması, ilaçlara ve sıvılara dikkat edilmesi, ekstra dürüst olunması gereken zamanlar.
Ve, Merkür artık geride bıraktığı hiçbir şey kalmadığına emin olurken, Mart’ın ilk günlerini Gienah yıldızı ile selamlıyor. Verilen şansı kimler doğru kullanmamıştı? Sana sunulan güç ile kimlerin ahını almıştın? Kimlerin hayatında depremler olacak? Ve yeryüzünde hangi dağlar şiddetle sarsılacak?
Geçmişten gelenin; sana bitmemiş bir dersi anlatmaya çalıştığını, hayatına merhaba diyen ne varsa; derinlerinde bambaşka şeylerin yattığını, sezgilerinin pusula, duyduğun yalanların hayrına ve ilhamın yanıbaşında olduğunu unutma.
Balık, zodyağın son burcu olduğu için her şeyi içinde sınırsızca barındırır. Bu dönemde sen içinden hangi enerjiyi seçersen onunla aydınlanacak yaşamın. Yaşamındakileri ve kendini; derin, sınırsız, karşılıksız sevmeli, yaratılışını sevmeli, yaratıcıdan gelen kanalı ve şifayı hissetmeli, evrenin sınırsız ve ilahi dokunuşunu fark etmeli, kendini sevgiye, merhamete, yardıma ve şefkate adamalı belki ama kimliğini kaybetmeden.
Hayallerinin zihninden taşıp, somut gerçekliğe uzanmasına izin ver.