İnsan, ‘nisyan’ kelimesinden türemiştir. Nisyan, unutmak demektir, insanoğlu tarihinden aldığı dersleri hep unutur…
2022 yılında yaşanan tutulmalar, insanın unuttuğu değerleri hatırlatmak üzere derslerle bizleri sarsıyor. Yeryüzüne, toprağa, sahip olduklarımıza vermediğimiz değerler, toprak anadan, şükürden, sevgiden beslenmeyi unuttuğumuz haller, bolluk bereket ve güvenli yaşama enerjimizi yok ediyor. Gücü sevgiden ve maneviyatından almayı unutan insanoğlu boşluklarını; sahip olmakla, parayla, dünyevi olanla doldurmaya çalışıyor.
Duygularımız, içsel ihtiyaçlarımız, sevgi enerjimiz yok sayıldıkça, dişil enerji baskılanıyor, güvende hissedemiyor, ait hissedemiyor, huzur bulamıyor, korku ve hastalıkları, tembellik ve boş vermişliği kolaylıkla yayıyoruz.
Gücümüzü paraya ve sahip olmaya yönlendirdikçe, ilkel dürtülerimiz yıkıcı bir hal alıyor, maddi kaygılara düşüyor, öfkeyi, mutsuzluğu ve savaşları, medyanın da desteği ile çığ gibi besliyoruz. Sürekli sahip olma isteğimiz, irademizi kullanamayışımız, kaynakların kurumasıyla durduruluyor.
Yaşanan tutulmalar, güney ay düğümün işaret ettiği üzere; kin, intikam, öfke ve karanlıkla hareket edenin kaybedeceğini bizlere anlatıyor. Satürn’ün 2020 sonunda Jupiter ile kavuşması çok özel bir tarihti. Ben de dahil çoğu meslektaşım, bir savaşı ve sarsıcı değişimleri öngörmekteydik. Ekonomi ve doğal afetler konusunda her Uranüs açılanmalarında büyük olaylar deneyimleyerek değişimlere açıldık. Ancak savaş etkisi, Jupiter’in ilerlemesi ile görünür olmaya başladı. Yani, tohumları çok önceden atıldı.
Daha önce bu kavuşum Soğuk Savaş dönemine, Küba Füze krizine, Çin – Hindistan Savaşı’na denk gelmiştir. Çin’in yine gündemde olması tesadüf değildir.
2 Mart 2022 ile Mars, Venüs ve Plüto kavuşuma doğru ilerlerken, savaş enerjisi, daha fazla artacaktır. 2022 yazımda belirttiğim gibi, bu durumdan ticaret ve ekonomi çok ciddi etkilenecek, ülkelerin ticaret yaptığı yerler belirgin biçimde değişecektir.
Jupiter’in ilerlediği Nisan ayı, Rusya’nın ülke liderine destek verirken, savaş daha da yayılabilir. Nisan ve Mayıs tutulmaları ise halkı oldukça zorlayacaktır. Ancak yine de Aralık ayına dek halk belirgin biçimde destek de verecektir. Zorlu geçen Nisan- Mayıs ayları sonrası bir durulma yaşanırken, Ekim – Aralık 2022 tarihlerinde Mars retrosunda ne yazıkki büyük hamleler yeniden görülebilir. Pek çok yöntemle Rusya’nın haritasına baktığımızda, güçlü gizli işbirlikleri ve gittikçe güçlenme durumları görülmektedir.
Ukrayna’nın haritasında progress Ay, Scheat yıldızına doğru ilerlemektedir. Bu durum Nisan ayında büyük kitle ölümlerini, denizden gelecek tehlikeleri, boğulmaları işaret etmektedir. Ülke lideri çok baskı altında kalabilir. Haziran ayında ise Ukrayna haritasında gerçekleşecek Dolunay ile kuruluşundan bugüne büyük bir döngü tamamlanacaktır. Satürn açısı önemli yeni bir yapılanmayı işaret etmektedir. Ukrayna’da Mars retrosu Sonbaharda tepe noktasında yaşanırken, yönetimi çok zor durumlara sokabilir. Dünya olarak internet kesintileri, siber saldırılar, medyada şok edici olaylar ve kışkırtıcı söylemlerle karşılaşabiliriz.
ABD ise Plüto döngüsünü yaşarken, 2 Mart tarihi etrafında göstermelik yapılandırma kararları alabilir. Ekim – Ocak tarih aralıklarından başlayarak yeni krizler yaratırken, bu tarihlerden sonra 2026’ya doğru ciddi anlamda zor durumlarda kalabilir.
Ülkemizde 2022 Mart ayından sonra turizm, ticaret ve göçler ana konumuz olacaktır. Özellikle Nisan – Mayıs ve Ekim – Kasım aylarında, hamlelerimize çok dikkat etmemiz gerekir. Özellikle Mart ayında daha politik bir yol izlememiz önemli olacaktır. İlerleyen yıllar ülkemiz için olumlu yılları gösterirken, bizim kendi içimizde dikkat etmemiz gereken en önemli tarih, 17 Şubat 2026 tutulmasıdır.
Uranüs, Neptün ve Plüton’un aynı anda burç değiştireceği 2026 yılı, tüm dünya gündemi açısından çok özel olacaktır. Adeta başka bir çağa başlamış gibi hissettiren bu dönemde çoğu lider, ülke sınırları, yönetime ve paraya bakış açısı değişebilir. Dijital paralar ve teknolojiye dair yenilikler çok çarpıcı olurken, gündemimiz irademizi yönetmek, su kaynaklarını korumak olacaktır.
Sonuç olarak tüm yaşanan deneyimler; kaynaklarımıza sahip çıkmayı, ilkel dürtülerden özgürleşmeyi, neleri yanlış yaptığımızı bize aynalarken, daha huzurlu ve güvenli bir dünya düzeni oluşturmaya hizmet edecektir.