Sinastri, ‘ilişki uyumu’ ile ilgili analize verilen genel isimdir. Yeryüzünde 12 tip insan yoktur, bu nedenle ben A burcuyum o B, uyumlu muyuz? gibi bir soru da çok mantıksız ve yüzeyseldir. Herkesin A ve B burcu Güneş burçlarıdır. (Yani mesela şu an Şubat’tayız, Güneş de Kova’da ilerliyor gibi) fakat doğum haritamızda diğer gezegen konumları da çok önemlidir. Unutmayın, hepimiz biricik ve tekiliz.
İki kişi arasındaki uyumu Ay, Venüs, Merkür, Mars gibi gezegenlerin doğum haritamızdaki yerleşimlerinden, kadersel görünümleri Ay Düğümleri’nden, evlilik, iş ortaklığı, bir kadının kimden çocuğu olacağını ve nasıl bir evlilik yapacağını, ruh eşi – ruh ikizi gibi hesaplamaları Juno kombinasyonlarından görebiliriz. O kişiyle neden karşılaştığımızı, karmik bir hesabımızın olup olmadığını, bize ne gibi şeyler yaşatabileceğini, hayatımıza neler katacağını Sinastri ile hesaplayabiliriz.
Evliliklerin, doğumların koruyucusu, Zeus’un eşi, Juno (Hera) Baş Tanrıçadır. Aphrodite’den sonra gelen en güzel kadındır, herkesin gözü onda olsa da her daim sadıktır, kendisini eşine adamıştır. Gazabı kuvvetlidir, kıskançtır, evlilik onun için kutsaldır. Eşinin onu aldatmalarına ve tüm zorluklara göğüs geren, kendini bilen, güçlü bir kadındır. Adına 13-14-15 Şubat’ta Roma’da Lupercalia festivalleri düzenlenmiştir.
Bedenlenmeden önce ruh ikizimiz bizimle bir bütündü ve başka bedenlerde başka hayatlara doğru yol almak için yeryüzüne ayrı ayrı indik. Ruhumuzun bir yarısı bir şeyleri deneyimlerken diğer yarısı bambaşka şeyleri deneyimleyecek ve böylece karşılaştığımızda bir bütünü oluşturabileceklerdi.
İkiz ruhların gözle görülür derecede uyumu, ruhsal ve duygusal derinliği tüm ilişkilerden daha farklı ve özeldir. Bu iki farklı hayatı yaşamış iki zıt kutup; birbirlerine evrensel sevgi, büyük sadakat ve gerçek tutku ile bağlanır ama amaç ruhsal yüzleşme ve bütünleşmedir. Yeryüzünde sadece farkındalığı çok yüksek olan ve hayat sınavlarını tamamlamak üzere olan ruhlar, ikiz ruhlarına rastlayacak kadar şanslılardır.
Bu demek değildir ki ikiz ruhumuz bizi harikalar diyarında, pembe panjurlu rüyalarda yaşatacak. O, bizi eksik yönlerimizle yüzleştirerek deneyimler yaşatacak ve olgunlaşmamızı, büyümemizi sağlayacaktır. Aklımıza dolan aydınlığı ile farkındalığımızı hayli yükseltecektir.
Yeryüzünde ruhsal frekansımıza benzeyen kişileri hayatımıza çekeriz. Çok benzer frekansa sahip olduğumuz ruhlar ise ruh eşlerimizdir. Onlarla bütünlük yaşamayız, spiritüel bağlılık duymayız, zıtlıklarından dersler çıkartmayız, bizimle benzer oldukları için birbirimizin yaşamlarına kolay adapte oluruz. Evrensel düzeyde bir bağlılık yerine güzel bir aşk yaşarız.
Esasen hayatımıza giren herkes bize bir şeyler öğretmek için karşımıza çıkar. Görevini tamamlayan ruhlar ise hayatımızdan zamanı gelince giderler. Kimi bizi içimizdeki öfke ile yüzleştirir, kimi büyük konuşmalarımızla, kimi değer duygumuzla. Önemli olan ruhumuzu tanrısal bilince doğru temizlemektir.
Şubat ayının yansıttığı Kova enerjisi der ki; ‘Tüm insanlığı, evreni sevmeli ve her şeyi sevgi ile kabul etmeliyiz. Sınırsız ve evrensel sevgi; gerçek, salt sevgidir. Ancak kendini seven ve bilen insan bir başka ruhla gerçek anlamda bütün olabilir. Aşk, ruhun özgürleşmesidir. Taktiksiz, yalansız, kalıpsız olmalıdır. Karşındakini olduğu gibi kabul etme olgunluğuna erişmeli ve tüm duygular akışta kalmalıdır.’
Sevdiklerinize sımsıkı sarılın. Sevgi ve bütünlük duygusunu önce kendi içinizde bulmanız dileğiyle.