Hepimiz birer ruhuz. Ebedi olan, zamandan bağımsız olan yalnızca ruhumuzdur.
Dünya sahnesine adım atarken, bir kılıfa yani bedene bürünürüz.
Hayatta kalmak için; yemeğe, barınmaya, güvene ihtiyaç duyar, böylece dünyayla uyumlanırız. (Boğa)
Sonra bir yuvaya, bir aileye ihtiyaç duyarız; duygusal bağ kurar, aidiyet, şefkat ihtiyacımızı karşılarız.(Yengeç) Ruh, bedende bir anlam bulur.
Ve dünya, bir ruhun yeni hikâyesine ev sahipliği yapar.
Peki sen bu dünyada kendini güvende, ait ve köklenmiş hissediyor musun? Yoksa git gide yabancılaşıyor musun?
Temmuz ayı, Yengeç burcunun nazik, şefkatli ve duygusal mevsimiyle açılıyor. Ardından 22 Temmuz’da Güneş gururlu, ateşli, ışıltılı Aslan burcuna geçiyor ve bu geçişle birlikte enerjiler yön değiştiriyor; hissetmekten yaratmaya, iç dünyadan dış dünyaya, geceden gündüze ilerliyoruz.
Hepimiz kabuklarımızdan çıkıp kendimizi ifade etmeye, ışığımızı parlatmaya çağrılıyoruz. Sessizlikte ekilen tohumlar artık güneşi arıyor ve tüm renkleriyle çiçek açmaya hazır. Çünkü gerçek güç, kalp ve eylem buluştuğunda doğar. Ve hepimiz hak edişlerimizi almaya ilerliyoruz.
4 Temmuz’da Venüs İkizler burcuna giriyor ve değer, aşk ve güzellik; kelimelerin, ifadenin ve hareketin yolunu izliyor. Bu döngü; seslere, düşüncelere, hikayelere de aşık olduğumuz bir zamandır.
Aynı gün, Neptün Koç burcunda geri hareketine başlıyor, bu yolculuk onu bir anlığına Balık burcuna geri çağırıyor. Enerji daha dağınık, daha kafa karıştırıcı hale geliyor, çünkü sezgilerimiz artık zahmetsizce akmıyor, bunun yerine bilinçli bir çaba göstermemiz isteniyor.
7 Temmuz’da büyük bir olay gerçekleşiyor! Uranüs İkizler burcuna giriyor. Değişimin yüksek sesle konuşulabileceği, hava elementi tarafından taşınabileceği ve çok uzaklara ulaşabileceği bir alem başlıyor. Fikirler kıvılcımlara, kelimeler devrim rüzgarlarına dönüşüyor!
10 Temmuz’da Dolunay Oğlak burcunda yükseliyor ve hepimizi zamanla yeniden bağlantı kurmaya, sınırlarımızı, sorumluluklarımızı ve gerçekçiliği hatırlamaya teşvik ediyor.
13 Temmuz’da Satürn de Koç burcunda geri hareketine başlıyor. Bu süreç; nasıl liderlik ettiğimizi, eyleme geçtiğimizi, kim olduğumuzu yeniden değerlendirmemiz için bizi zorluyor.
18 Temmuz’da Merkür , Aslan burcunda retro hareketine başlıyor ve bizi var olmanın ve görünmenin anlamı üzerine düşünmeye davet ediyor. Bu süreçte iletişim içe döner ve kendimizi dünyaya nasıl sunduğumuzu, sesimizin gerçekten içimizdeki kişiyi yansıtıp yansıtmadığını sorgularız.
Aslan burcundaki Yeni Ay 24 Temmuz’da yaşanıyor. Onunla birlikte cesurca yeniden başlamaya davet ediliyoruz.
Venüs, 30 Temmuz’da Yengeç burcuna giriyor ve aşkı daha samimi, şefkatli, derinden yaşamaya başlıyoruz. Burada; duygusal güvenlik, aile sıcaklığı ve paylaşılan anılar bizi bağlıyor.
Bu evreden sonra oldukça ruhsal, mistik, derin ve spiritüel hissettiğimiz şifalı ve manevi günlere başlıyoruz.