Merhaba yeryüzü sakinleri,
25 Ekim tarihinde Güneş, 8 Kasım tarihinde bir Ay Tutulması yaşayacağız. Bu tutulmalar 19 Kasım 2021 tarihinden bugüne fark ettiklerimize dair bir gözden geçirme ve karar alma süreci yaşatacaktır. Tutulmalar sabit burç enerjilerinde olduğu için hayatımızdaki pek çok sabit düzenin, fikrin, düşüncenin yenilenmesine ve köklü değişimlere hizmet edecektir.
Özellikle Akrep, Aslan, Kova ve Balık’ları etkileyecek bu dönemde; Yay, Başak, Balık, İkizler ve yükselen Oğlak’lar da bedenlerini ve ruhlarını iyileştirmek üzere bir sağlık gündeminden geçebilirler.
Tutulmaları anlamak için şimdi gözlerinizi kapatın ve kendinizi yıldızların altında ıssız bir yerde tek başınıza hayal edin. Etrafınızda hiçbir şey yokken sizi ürküten ne? Karanlık, yalnızlık, anlamsızlık. Anlam ihtiyacı. İşte ilk insanlar tam da böyle hissederek var olma dürtüsü ile kendilerine yiyecek bulmuş, toprağı ekmiş, barınacak yerler inşaa etmiş, yalnız kalmamak için çocuk sahibi olmuş, parayı ve maddeyi icat etmiştir.
Bu yılın tutulmaları bizim var olma ihtiyacımızı körüklediğinden, bu durumlarla ilgili gündemlerden geçmemizin nedeni budur. Oysa dünya üzerinde doğa ana bizi tüm sevgisi ile kucaklamaya hazırlarken, güvende hissetmeyen yanımızla değişiyor, onu da değiştiriyoruz.
SİZİN BU HAYATTA VAR OLMA İHTİYACINIZ NE? Tutulmalar gündeminiz orada saklı.
Bu süreçte tutulmaların yöneticisi Mars’ın da retro olmasıyla; kendi yeni dünyamıza adım atabilmek için güçlü arınmalar yaşayacak, geçmişe dair anlaşılmamış öğretileri idrak etmek üzere yaşayacak, gözden geçirecek, tutunduğumuz ama artık bizi aşağıya çekenleri geride bırakacağız. Bir çok şeyin aslında çoktan vadesini doldurduğunu fark edecek, pek çok gerçekle yüzleşeceğiz.
28- 29 Eylül ve 12- 13 Ekim günleri tutulmaların gündemlerine dair ipuaçları bırakırken, pek çoğunuz yaşamınızda belirsizlikler ve kararsızlıklar hissediyor olabilirsiniz.
19 Kasım tarihinde bu etki daha belirgin olabilir ve mücadelemiz zihnimizle olabilir. Bu süreçte önemli olan; akışa bırakabilmek, sırtımızda yükler taşımamak adına affedip ilerlemek, geçmişten özgürleşebilmek ve zamana güvenmektir. Tutulmalar zaten kadersel olarak olması gerekeni önümüze sunacaktır.
Tutulmalar gündeminde kendi yıldızlı ve ıssız gecenizde; nefes nefese koşarak kendinizden kaçmak yerine, bugününüze geçmişin gözlüklerinin yargısıyla bakmak yerine, olana bakmaktansa her şeyin altında bir niyet aramak yerine, krizler yaratmak, abartmak ve büyütmek yerine durun, zihninizin sizi zehirleyen yokuşlarında nefeslenin.
Size sunulanlar, hissedilenler, yaşananlar gelebilir ve gidebilir. Siz;
Kendi değerlerinize,
Birinden beklemektense, birine karşı hissedebildiklerinize, hissedebilen kalbinize, hissettikçe kendinizde keşfettiklerinize,
Koşabildiğinize, nefesinize, ruhunuzun taşıdığı bedene,
Doyduklarınıza, uykunuza, kazancınıza, nasiplerinize,
Güvenin ve şükredin.
Değerinizi başkasından bekleyerek gücünüzü teslim etmektense,
Sadece kendinizden bekleyin, kendinizi geliştirin, huzuru, teslimiyeti seçin.
Panikle alınan tüm kararlardan ve risklerden uzaklaşın.
Hissettiğiniz olumsuz duyguları size yaşatan kişilere ve olaylara değil,
Yolun size anlattıklarına kulak verin.
Karanlık düşünceler varsayan zihninize gülümseyerek, çıktığınızı sandığınız dikenli yolda,
Bir çiçeğin yaprağındaki yaratılış mucizesine dikkatinizi verin.
Yaşamanın yalınlığını taklit edin,
Şükredebilmenin hazzına şükredin.
O zaman yaşamın aslında basit bir yol olduğunu,
Kıymet verdiklerinizin çoğaldığını görecek,
Gün doğduğunda güvende olduğunuzu fark edeceksiniz.
Güvendeyim, güvendesin, güvendesiniz.