Tutulmaların ardından hepimiz yaşamlarımızda büyük kadersel değişimler yaşamaya başlayacağız. Şuan hayatınızda herhangi bir farklılık yoksa dahi, hayat önce hepimizi sessizliğe ve dinlenmeye davet edecek, enerjimizi yavaşlatacak, daha sonra sezgilerimizi yükseltecektir.
Çünkü nerede bir şeyleri görmezden geldiysek, mutlu gibi yaptıysak, onu derinlerde bir yerlerde bilen sezgilerimiz, bizimle daha fazla konuşmaya başlayacaktır. Onu susturmak yerine kabul etmek değişimi başlatan ilk adımımız olacaktır.
İşimiz, ilişkimiz, amaçlarımız, başka seçeneğimizin olmadığını düşündüğümüz her alan, bambaşka seçeneklerin mümkün olduğunu hatırlatacaktır.
Özellikle 11 Kasım’da keskinleşecek Güneş Satürn karesini hissederken daha kararlı, daha gerçekçi hissedebiliriz. Yaşadığımız durgunluklar bizi durdurarak iç sesimizi dinlemeye davet edebilir. Yalnız kalma ihtiyacımız artabilir. Ancak 24 Kasım Yeniay’ı ile birlikte daha keyifli ve pozitif akışta ilerlemeye başlayacağız.
Anlatma ve anlaşılma ihtiyacımızın yoğunlaştığı bugünlerde daha fazla düşünebilir, daha az uyuyabiliriz. Enerjimizi yarım kalan işlerimize yönlendirmek, gelecek planları yapmak, açık havada yürümek zihnimize iyi gelecektir.
Tutulmalarla birlikte değer görmediğimiz alanları değil, en çok da kendimizi değer bulmadığımız, layık olduğumuza inanmadığımız, korkuyla engeller yarattığımız yerleri fark edebiliriz. Kendi değerimizden emin olmadıkça daha fazla talep eder, sevildiğimize inanmaz, gerçek sevgiyi çekemeyiz. Kalbi hissetmek için önce korkudan uzaklaşmayı anlayacağız.
Yaşadıklarımız Mayıs ayıyla birlikte hayatımızın daha sade, huzurlu, sağlıklı, aşk dolu, keyifli, bereketli, mutlu, güvende ve kolaylıkla ilerlemesine vesile olacaktır. Tekrar eden bir döngüde gibi hissetsek de, aslında karmik bir zinciri kıracağız. Bu defa bambaşka yollardan ilerleyerek, gerçek bir yeniden doğuş yaşayacağız.
Karmik bağlar ve değer dengesinin bozulduğu ilişkiler sonlanırken; gerçek sevgi bağı ile bağlananlar yepyeni bir evreye ilerleyecektir. Bu süreçte birleşen geçmiş ilişkiler ise geçmişte anlamadıkları bir dersi almak üzere yeniden buluşacaklardır.
Kendi değerini maddi imkanlara, statüye, bir kişiye, bir çevrenin onayına bağlayanlar, orada sarsıcı gelişmeler yaşayabilir.
Sevgi, hayatın her alanında bolluğu çekerken, hırs, kaygı, korku, öfke ve kıskançlık onu tüketir. Kendimizi sevdikçe, kendimize iyi baktıkça, bereketimizin yolunu açar, en çok sevgi dolu, ait hissettiğimiz yerlerde kazançlarımızın ve yaşamanın tadına varırız.
Tutulmalarla birlikte her şey kendi değerini, yerli yerini bulurken… Kendinizle daha fazla baş başa zamanlar geçirin, kendinize iyi bakmayı hatırlayın, bakış açınızı, davranışlarınızı sizi iyi geleni seçmek üzere değiştirin, panikle ve korkuyla hiçbir karar almayın, kimseden beklemeden kendi değerlerinizi üretmenin hazzını yaşayın. Sizin olana sahip çıkın. 19 Ocak tarihinden sonra hızlanacak hayat akışı için en güzel hazırlıkları yapın, ertelediklerinizi tamamlayın.
Değer verdiklerinize ve değerli hissettiklerinize sımsıkı sarılın. Hayalleriniz için sabredin ve vazgeçmeyin. Hayata karışmak ve yaşamak için bir şeylerin tam olmasını, birilerinin varlığını, bir şeylerin mükemmelliğini beklemeyin. Kendiniz olma deliliğini gösterin. Özgün ve özgür olun! Size değer olanın yolunu açmaya çalışan değişimlere güvenin. Mucizeler ve hayrete düşeceğiniz süprizler tam da bugün yaşadıklarınızın getireceklerinde saklı. Hayat şuan, ertelemeyin.