Kasım ayı hepimizi oldukça yordu. Ancak bu evrenin acı ile öğretme şekli, Pathesis’tir. Zehir de bizde, şifa da demiştim retro sürecine. Kimler zehirledi kendini ve çevresini, kimler şifa buldu fark ederek? Hayatta hiçbir şey bize zarar vermek için öylesine var olmaz. Canımız yanıyorsa, bir şeyler ters gidiyorsa, bir şeyler bitiyorsa onun bize anlatmak istediğini okumalıyız. İşte, tam da böyle bir aydı. Sizlere anlatmış olsam da, yaşayacaklarımızı biliyor olsak da, en derinden hissedip o hissettiğimiz duyguyla dönüştük. Özellikle maddi konular ve ilişkiler konusunda bizlere kendi değerimizi bilmeyi, bazılarımıza da maddeyi bu kadar önemsemeyip bir kalbimiz olduğunu da hatırlatmaya çalıştı. Fark ettirdi! Hem de çok derinden. Ne kadar kızsak da ketum olmak zorundaydık ve aksiyona geçemedik. Neden mi? Yaşam enerjimizi temsil eden Mars enerjisi pasif ve baskı altındaydı, masaya yumruğumuzu vuramadık.
Şimdi ise Mars güçleniyor! Hem de Merkür’ün retro yaptığı yerlerden 22 Kasım – 10 Aralık tarihlerinde geçerek. Kararlarımız ile ilgili aksiyona geçme zamanı. Zihnimizi dönüştürdüğümüz, fark ettiğimiz alanlarda aksiyona geçebileceğiz. Ancak bu yolculuğa Uranüs ile karşıt olarak başlıyor. 19 Kasım – 5 Aralık tarihleri çok keskin. Bir anda değişebilir her şey! Akıp giden bu durgun su dalgalanıyor, ne gemimizi kontrol edebiliyoruz, ne de kendimizi. Şayet bir anda; isyan edersek, dürtüsel davranırsak, dilimizi kontrol etmezsek, yaşamı özgürlüğümüze tehdit gibi algılarsak, çok bunalıp yeter artık dersek, fevri davranışlarla gemimizi yakarsak, sonuçları hüsran olacaktır. Fark ettiklerimizle bir şeylere ani noktalar koyabiliriz. Mars’ın akrep enerjisini bir ay boyunca; sessiz, ketum, gözlemci olmak, olayın özüne inmek için kullanmalıyız. Krizi ancak böyle kontrol edebiliriz. İçimizdeki eril enerjiyi spor için kullanmak iyi gelecektir. Özellikle rekabet sporları çok faydalı olacaktır.
Siyah ve beyaz, aşk ve nefret, doğum ve ölüm enerjisini içinde barındıran bugünlerde yaşadıklarımız karşısında intikam, öfke, kıskançlık, paranoya, baskı, kontrolcülük enerjisine bürünmek bizim seçimimiz. Onun yerine hayata ve karşımızdaki kişilere daha derin bakmayı başarabilir ve duygularımızı daha derin, tutkulu sunarsak bu enerjiyi yararımıza kullanmış oluruz. İntikam ve öfke hırsına bürünüp nefreti sırtınıza yük etmeyin, karmaya güvenin.
Maddi konularda; borç -alacak, vergiler, bankalar, miraslar, eş kazancında ani değişimler olabilir. Ani harcamalar yapmamamız gereken bir dönemdeyiz.
Dürtüsel davranışlarla gelecek sapkın haberler, taciz ve tecavüzler, gözü dönen eril enerjinin korku ve öfke salmasıyla gelecek ani ölümlere, yine zehirlenmelere, iflaslara dikkat. İşte bu toplu intiharlar ve kadın cinayetleri de toplum olarak bir şeyleri fark etmemiz için var!
Aniden tetiklenecek bir rahatsızlıkla bazılarımız cerrahi operasyonlar geçirmek zorunda kalabilir. Bazılarımız da boğaz ve genital bölge hastalıklarına, gribe yakalanabilir. Kavga ve kazalar yaşanabilir. Öfke kontrolü ve dikkatli olmak bu süreçte çok önemli olacaktır.
Bu dönemden en çok; Akrep, Aslan, Boğa ve Kova burçları ile bu burçlarda 0-5 derece arasında gezegenleri bulunanlar etkilenecektir.
Bu süreçte ne öfkenizi bastırmak yerine konuşun, çözüm yolları arayın, sinirlendiğiniz konuyu sakince anlatın. En derine, özüne inin. Kendinizle ve sorunlarla yüzleşin, karanlığınızı fark edin. Jung’un da dediği gibi; ‘Hayatta en acıklı şey, bir insanın probleminin kendisinden kaynaklandığını görememesidir.’
Sevgiler.