‘Yeni’likler adına gökyüzünde, Yay burcunun 26 derecesinde bir ‘Yeniay’ beliriyor. Ve değişim başlıyor!
Tarih 18.12.2017’yi gösterdiğinde İstanbul saati ile saat 9.30 itibariyle Güneş ve Ay tam kavuşum halini alıyor. Sırlar, bilinçaltı, hastane, hapishane, korkular, hayaller ve bağımlılıklarımızı sembolize eden 12. Evde yaşanan bu kavuşuma Aculeus(25 ̊45′ Yay) sabit yıldızı da eşlik ediyor.
Evrenin öğretmeni Satürn’ün Yay burcundan çıkmaya hazırlandığı ve en keskin derecelerinde olduğu şu günlerde, Venüs de Yay’da ve Yeniay ile stelyum halindeler. Anın yükseleni Oğlak. Mars Akrep ve Jüpiter Akrep, MC Akrep ile kavuşumda. Yaralayıcı/ şifalayıcı Şiron ise Yeniay’a kare açı yapıyor. Merkür ise hala Yay Burcu’nda Retro halinde.
Tüm bunlar ne anlama geliyor?
Hepimiz bugünlerde duygusal olarak çok yoğun ve gergin günlerden geçiyor, sınanıyoruz. Sakin kalanlar her zaman karlı çıkarken yine de sabretmek bazen çok zor olabiliyor. Zihnimiz suyu bulandırmadan yüzerek uzaklaşıyor adeta bizden. Küçük kelimelerin alevi büyük yangınlara sebep olurken şaşkınlık içerisinde paramızı, işimizi, ilişkilerimizi kontrol altında tutmaya çalışıyoruz.
Şimdi arkamıza yaslanıp kendimizi bulma zamanı. Öncelikle heybemizdeki egomuzu bir kenara bırakmalıyız. Ay ışığını yeryüzüne vererek Yeniay’a bürünüp adeta; söyleyemediğimiz cümleleri, bize söylenmeyenleri, bizden saklanan sırları, uğradığımız haksızlıkları, yaptığımız haksızlıkları, karanlıkta kalmış her şeyi yeryüzünde açığa çıkaracak. Adalet kavramı hayatımızın her alanında gündemde olacak. Satürn bize sorumluluklarımızı hatırlatacak. Akademik, dini ve spor faaliyetleri ile ilgili konularda yaralayıcı olaylar yaşayabileceğiz.
Bu dönemde kandırıldığımız konuların, yaşadığımız hayal kırıklıkların üstündeki sis perdesi aralanarak bize yeni bir çıkış yolu sunulacak. Perdenin aralanmasıyla iyinin içindeki kötü, kötünün içindeki iyi lotus çiçeği gibi gözlerimizin önünde açacak. Detaylar hep oradaymışçasına ışıldayacak. Heybemizden egomuzu çıkartırken yerine özgüvenimizi eklememiz gerekecek. Hayallerimize ulaşmamız için yaşanacak eşzamanlılıklar yüzümüzü güldürecek.
Aynanın karşısına geçip de ‘Kendimi ne kadar seviyorum? Nasıl görmek istiyorum?’ u sorabilir ve bunun için nihayet harekete geçebiliriz. Bağımlılıklarımızın, korkularımızın kelepçelerinden sıyrılabiliriz. Haksızlığa uğrayıp incindiysek gökyüzü kalbimizi ve ruhumuzu şifalandıracak, lakin haksızlık ettiysek dengeleri kurmamız gerekecektir. Hayat haksızca elde ettiğimiz şeylerin ellerimizden kayıp gidişini bizlere seyrettirecektir. Önemli olanın vicdanımız rahat uyumak olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız.
Bu dönemde salgın hastalıklarda artış gözlemlenebilir. Kadın ve çocuklar ile ilgili yüzümüzü güldürecek şeyler duyabiliriz. Rengarenk ve karmakarışık rüyalar görebiliriz. Yeniay enerjisi ile yepyeni bir farkındalık yaratabiliriz.
Şimdi hayata; ‘Bunlar başıma neden geldi? Ne kadar mutsuz ve çaresizim.’ şeklinde bakmak yerine, ‘Bütün bu yaşananlar bana ne kattı?’ şeklinde bakarak ayağa kalkma zamanı.
‘’Hala anlayamadınız değil mi? Önemli olan haklı ya da haksız olmak değil. Kavganın kazananı yoktur. Ya kaybedersiniz ya da daha çok kaybedersiniz. Önemli olan kalp kırmamak. Önemli olan yargılamadan, karşılıksız sevebilmek ve iyilik yapabilmek. Haklı bile olunsa özür dileyecek kadar asil olmak, bilge olmaktır. Egonuzu kontrol edemediğiniz sürece, o sizi kontrol etmeye devam edecek. Böyle olduğu sürece tüm dünya sizin bile olsa asla mutlu olamazsınız.’’
–Albert Einstein